"رأتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmüş
        
    • gördü
        
    • gördüğü
        
    • gördüğünü
        
    • görmüştür
        
    • gördüğünde
        
    • görürse
        
    • görünce
        
    • görmüştü
        
    • gördüğüm
        
    Bir keresinde ninem görmüş, sebzelerini yemeyen bir çocuğu alıyormuş. Open Subtitles جدتي رأتها مرة آخذة طفل لم يأكل الخضار المقدمة له
    Hayır. Aslında annesi onu o gece saat 1 civarında görmüş. Open Subtitles لا ,فى الحقيقه والدتها رأتها فى تلك الليله حوالى الساعه 1ص
    Emili onu hiç gördü mü bilmiyorum... en azından et ve kandan biriyken. Open Subtitles لا أعلم أذا كانت إيملى قد رأتها على الأقل عندما كانت بعقل و جسد،
    Tüm kurul gördü. Hiç iyi değildi. Open Subtitles الإدارة كلها رأتها , لقد كان شيئاً غير لطيفاً
    Şu anda ise, bu ihtiyar gözlerin gördüğü en güzel geline bakıyorum. Open Subtitles وفى هذه اللحظة فأنا أنظر إلى أجمل عروس رأتها عيناى على الإطلاق
    Şu anda, bilgisayarın konuşmamızın başında küçük kızın gördüğü resimleri gördüğünde neler söylediğini size göstermeye hazırım. TED الآن، أنا مستعدة لأريك ما يقول الحاسوب عندما يرى الصورة التي رأتها تلك الفتاة الصغيرة في أول هذه المحادثة
    Hope'a benzeyen bir kız gördüğünü anlatıyor. Open Subtitles انها تتحدث عن فتاة صغيرة تشبه هوب تماما رأتها
    Televizyonda veya internette reklâmını görmüştür. Open Subtitles ربما رأتها بإعلانات التلفاز أو على الإنترنت
    Daireyi ilk gördüğünde, o kadar sevindi ki kendini tutamayıp ağladı. Open Subtitles عندما رأتها لأول مرة ، كانت سعيدة جدا انهارت و بكت
    Geçen gün sokakta kız kardeşini görmüş. Harika görünüyormuş. Open Subtitles لقد رأتها أختك بالشارع وتقول انها تبدو منتفخة
    Daha sonra onu bir sürü kaktüs içinde paniklemiş halde görmüş. Open Subtitles وعندما رأتها , كانت بين شجيرات الصبّار وكَانت مصابة بالذعر
    Garson kız onu geçen hafta görmüş. Open Subtitles لقد رأتها احدى النادلات هنا خلال الاسبوع الماضى
    Chante, onu o akşam gördü, gün gibi açık. Open Subtitles كادي شانتي رأتها تلك الليله, بوضوح النهار
    Arlene Shram adındaki oda arkadaşı her şeyi gözleriyle gördü. Open Subtitles رفيقتها في الغرفة فتاة تدعى أرلين شرام رأتها تفعل ذلك بعينيها
    Önce kıza iksiri verdim, sonra da zihnimde canlandırdım, sonra da kız gördü. Open Subtitles أعطيتها الجرعة أولًا ..ثم تخليتها في عقلي ثم رأتها هيا
    Ebbw Vale'dendi ve bana Facebook'ta gördüğü tüm o şeylerden bahsetti. TED وكانت من "إيبوفيل"، وأخبرتني عن كافة الأشياء التي رأتها على الفيسبوك.
    - Geçtiğimiz çarşamba öğlen saatlerinde gördüğü. Open Subtitles التي رأتها في الحديقة عصر الأربعاء الماضي
    SG-1'i, Yüzbaşı Carter'ın gördüğü koordinatlara göndermeye hazırım. Open Subtitles إننى على إستعداد لإرسال إس جى 1 إلى تلك الإحداثيات التى رأتها الكابتن كارتر
    Nava Adi bana, onu geçen hafta gördüğünü söyledi. Open Subtitles نافا آدي أخبرتني أنها رأتها الاسبوع الماضي
    Kız bunları görmüştür. Başka yere taşımalıyız. Open Subtitles لقد رأتها و يجب أن نبعدها الآن
    Eğer bu halde görürse, kafasını sallar ve, bu da benim hayatta ki seçimlerimden mutlu olamadığı anlamına gelir. Open Subtitles إن رأتها على هذه الحالة ستهز رأسها الأمر الذى يعنى أنها ليست سعيدة بحياتى
    Grace arabayı görünce gözyaşlarını tutamadı. Open Subtitles انخرطت جريسي في البكاء عندما رأتها
    Mağazada görmüştü, ben de sonra gidip ona aldım. Open Subtitles رأتها في المركز التجاي و رجعت أنا لأشتريها من أجلها
    Aptalca gelebilir, ama onun hala gördüğüm en güzel kadın olduğunu... düşünüyorum ve onu hiç unutmadım. Open Subtitles اعرف ان هذا قد يبدو سخيفا, ولكنى مازلت اعتقد انها كانت اجمل امرأة رأتها عينى ولم انساها ابدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more