"رأني" - Translation from Arabic to Turkish

    • gördü
        
    • görürse
        
    • görmüş
        
    • görmüştü
        
    • görünce
        
    Bir süre sonra, siyah bir adam, Harry Fleming beni gördü. Open Subtitles و بعد فترة على يد رجل أسود حتى رأني هاري فليمنج
    Bay Zamyotov gördü zaten. Aklım başımda mıydı yoksa sayıklıyor muydum? Open Subtitles السيد زاميوتوف رأني أمس في مطعم, هل كنت مريضا؟
    Bugün Moe'nun botundaki herkes ve 20 kişi beni gördü. Open Subtitles الآن أنظر، رأني 20 شخص اليوم، كلّ من على مركب مو.
    Eğer seninle konuştuğumu görürse beni dövmez herhalde, di mi? Open Subtitles لن يقوم ، مثل، بضربي إذا رأني أتكلم معكِ، صحيح؟
    Tuzağa düşürmek istiyorlarsa beni onu öldürürken görmüş bir adamdan e-mail gelmeliydi. Open Subtitles إن أردوا الضغط علي كانوا ليرسلوا رسالة من شخص كان قد رأني و أنا أقتلها.
    Wyler beni görmüştü o yüzden ben operasyon merkezinde olacağım. Open Subtitles "وايلر" رأني لذا سأراقب من مركز العمليات.
    Raj seni bıraktığımı görünce, büyük ihtimalle... Open Subtitles حسن , إذا رأني راج اوصلك إلى البيت فإنه سوف...
    Bugün Moe'nun botundaki herkes ve 20 kişi beni gördü. Open Subtitles الآن أنظر، رأني 20 شخص اليوم، كلّ من على مركب مو.
    Hiçbir jüri, birisi beni markette gördü diye ya da siz karımı aldattığımı sanıyorsunuz diye suçlamaz. Open Subtitles لن تدينني اي هيئة للمحلفين لأن احدهم رأني بالمركز التجاري وانت تظن انني اتحدث مع احد غير زوجتي
    18 yaşındayken, Val Kilmer beni alışveriş merkezinde gördü ve model olmam gerektiğini söyledi. Open Subtitles إلى اللقاء عندما كنت في الثامنة عشر من عمري فال كيلمر , رأني في المجمع التجاري
    Ama her nedense beni güvenilir bir adam olarak gördü. Open Subtitles لكن لسبب ما، لقد رأني كـ رجل يُعتمد عليه
    Polislerden biri benim saçma sapan kararlar veren aptal bir çocuk olduğumu gördü. Open Subtitles احد المحققين رأني وقال انني فقط صبي احمق الذي فعل قليل من القرارات الحمقاء
    Çok utandım. O beni çıplak gördü. Open Subtitles كنت محرجة جدا, لقد رأني و انا عارية.
    Keith Richards beni gördü ve sahnenin önüne geldi. Open Subtitles رأني كيث ريتشاردز... وأتى إلى مقدمة المسرح...
    - Çıktığımızı biliyor, bu sabah beni gördü. Open Subtitles -إنّه على علم أنّنا نواعد بعضنا, لقد رأني هذا الصباح
    Tabii ya, beni saklarken gördü. Open Subtitles يا إلهي نعم، لأنه رأني و أنا أخفيها
    Ben Capoeira yaptım diyorum sen hiç oralı değilsin ama Albay beni gördü ve alkışladı. Open Subtitles لقد مارستُ " الكابويرا"، لقد قلتُ لك وكأن مغمىَ عليكِ، لقد رأني العقيد وصفقَ ليّ.
    Biraz aldığımı bile görürse beni öldüreceğini biliyorsun. Open Subtitles تعرفين أنه قد يقتلني إن رأني أتناول أياً منها
    Ya biri beni görürse? Open Subtitles أتعرفين ما قد يحدث ان رأني احدهم؟
    Starke beni görmüş olmalı, ve şimdi iyi adamlarla olduğum için beni yok etmeye karar verdi, çünkü... Open Subtitles ربما ستارك رأني و أنا الآن أحد الاشخاص الجيديون قرر التخلص مني ..
    Dan, beni pencereden onları izlerken görmüştü ve sarı tişörtünün içinde koşup geliverdi. Open Subtitles هنالك لحظة حينما رأني (دان) أني أنظر إليهم ولقد ركض بـ قميصه الأصفر
    Beni görünce hiçbir yere gitmek istemeyeceklerdir. Open Subtitles لن نذهب إلى أي مكان إذا رأني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more