Bunu Daha önce gördün, değil mi? | Open Subtitles | لقد رأيتها من قبل, صحيح ؟ |
# Bence onu Daha önce gördün... # | Open Subtitles | #... أعتقد أنك رأيتها من قبل# |
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel balo. | Open Subtitles | هذه الحفلة الأكثر جمالا التي رأيتها من قبل |
Bugüne kadar gördüğüm en güzel ağaç manzarasıydı. | Open Subtitles | لقد كان أكثر رومانسية من أى رأس شجرة رأيتها من قبل |
Evet. İşlenme biçimi, daha önce gördüğüm birşeyleri hatırlatıyor. | Open Subtitles | الطريقه التى تحدث بها , تذكرنى بأشياء رأيتها من قبل |
O araba Ike Turner'ın eski arabası. Daha önce görmüştüm. | Open Subtitles | تلك سيارة آيك تورنر القديمة لقد رأيتها من قبل |
Tabii ki. Bunu daha önce gördüğümü biliyordum. | Open Subtitles | طبعاً، عرفت أني رأيتها من قبل حان الوقت لكي تذهبي |
Şu ana kadar gördüğüm en güzel parçalanmış baş parmağı fotoğrafı. | Open Subtitles | إنها افضل صوره للأصابع المقطعه قد رأيتها من قبل |
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadın sizsiniz. | Open Subtitles | ولكن لديك أجمل عيون رأيتها من قبل |
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel gözlere ve en güzel gülümsemeye sahipsin. | Open Subtitles | لديك أجمل عيون ...قد رأيتها من قبل والابتسامة الأجمل |
Ters çevirince, bu semboller daha önce gördüğüm kelimeler gibi görünüyor. | Open Subtitles | هكذا، هذه الرموز تشبه كلمات آخرى رأيتها من قبل |
Havadan gelen saldırıdan korunmak daha iyi olacaktır daha önce gördüğüm bütün Nükleer kurulumlardan da çok. | Open Subtitles | كانت محصنة جيداً ضد الهجوم الجوي أكثر من أي محطة نووية رأيتها من قبل |
Onu Daha önce görmüştüm ama henüz pek fazla kişiyle tanışamadım. | Open Subtitles | لقد رأيتها من قبل ، لكني لم ألتقي بالعديد من الأشخاص هنا بعد |
Eminim. Daha önce görmüştüm. | Open Subtitles | أنا واثقة تقريباً بأنّني رأيتها من قبل |
Hayır, bir an için onu daha önce gördüğümü düşündüm, ama, tabi ki, saçma. | Open Subtitles | لا... لقد ظننت لوهلة اننى قد رأيتها من قبل, ولكن هذا مضحك |