"رأيتُها" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmüştüm
        
    • onu gördüm
        
    • Gördüğüm
        
    • gördüğümde
        
    • gördüm onu
        
    Onu en son bir yıl önce kütüphanede görmüştüm. Open Subtitles أخر مرة رأيتُها كانت فى المكتبة منذُ عام
    Geçen Şükran Günü'nde onu yeni kocası, ...ve hamile bir şekilde görmüştüm. Open Subtitles آسف، لقد رأيتُها في عيدِ الشكرِ الفائت برفقةِ زوجها الجديد و كانت حاملاً.
    görmüştüm. Fakat o kağıt parçasında yazanlar umurumda değil. Open Subtitles لقد رأيتُها لكنّي لا ألقي بالاً بما تحتويه هذه الورقةِ
    Bu sabah onu gördüm. Bu plakaya sahip beyaz bir minibüsün içindeydi. Open Subtitles رأيتُها صباح اليوم، كانت في سيارة بيضاء تحمل تلك اللوحة
    onu gördüm. Gerçek gibiydi. Open Subtitles انه فقط ؛ أنني رأيتُها بدا الأمر و كأنه حقيقياً
    Şimdiye kadar bir yol otomobilinde Gördüğüm en sağlam arka lastikleri var. Open Subtitles وفيها أكثر الإطارات الخلفية سُمكاً مِن بين السيارات التي رأيتُها في حياتي
    Onu en son gördüğümde, beni buluşmaya çağırmıştı. Open Subtitles آخِر مره رأيتُها. طلبت منّي إن كان بإمكاننا أن نلتقي مُجددًا.
    Bayılmadan önce gördüm onu. Sonra da gözümü burada açtım. Open Subtitles رأيتُها قبل أن أفقد وعيي، ولكنّي أفقتُ هنا بعدها
    Onu dün sabah görmüştüm ve oldukça üzgün görünüyordu. Open Subtitles رأيتُها صباح البارحة، بدت مُتضايقة حقاً.
    Onu görmüştüm, gördüm, onu tanırım, onu tanırdım. Open Subtitles إنني ارها, رأيتُها أعرفها, عرفتُها
    Fotoğrafımızı çekerken görmüştüm. Open Subtitles لقد رأيتُها عندما التقطنا صورةً لنا.
    Bu iğne ondan çıkmış, Bunu daha önce Krypton'da görmüştüm. Open Subtitles تلك الشوكة التي وجدتموها لقد رأيتُها من قبل في (كريبتون).
    Odasında görmüştüm. Open Subtitles رأيتُها في غرفته
    Birkaç hafta önce onu Jake'in apartmanının önünde görmüştüm. Open Subtitles لقد رأيتُها أمام شقّة (جيك) قبل بضعة أسابيع.
    onu görmüştüm..nasıl oldu? Open Subtitles لقد رأيتُها. كيف حدث هذا؟
    Hayır, ama onu gördüm 1,75 ve 50 kilo civarında Open Subtitles لا، لكني رأيتُها. خمسة-عشرة أقدام، 100رطل.
    Bu sabah onu gördüm. Open Subtitles كما ترين، رأيتُها صباح اليوم
    Onu duydum, onu gördüm. Open Subtitles .لقد سمعتُ صوتها. لقد رأيتُها
    Etrafım, evin kalbi olan ve hayatta Gördüğüm, ayakta işeyen ve aynı zamanda Tanrıyla konuşan tek kadın olan büyükannem tarafından yönetilen bir oda dolusu mutsuz kadınla sarılmıştı. Open Subtitles اللاتي ترأسهُنّا جدتي, قلبُ المنزل, المرأة الوحيدة التي سبق وأن رأيتُها تتبول واقفةً
    Haşim'in evinde Gördüğüm kumaşa benziyor. Open Subtitles انها تشبه القطعة التي رأيتُها في بيت هاشم
    Onu yeniden gördüğümde... yakınlık hissi öyle güçlüydü ki. Open Subtitles ...عندما رأيتُها مرة أخرى شعور الألفة كان قوي جدا
    Bayılmadan önce gördüm onu. Sonra da gözümü burada açtım. Open Subtitles رأيتُها قبل أن أفقد وعيي، ولكنّي أفقتُ هنا بعدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more