Buradan geçiyordum pencerenizdeki ışığı gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت عابرة بالجوار و رأيت النور من خلال النافذة |
Şimşek çaktı, gökyüzü ayrıldı, ışığı gördüm. | Open Subtitles | لقد أضاء البرق، والسماء إنكشفت، لقد رأيت النور |
Pencereden ışığı gördüm. Apartmana doğru koştum. | Open Subtitles | رأيت النور من النافذة ركضت مسرعاً الى الشقة |
bak... son hapse girişimde, ışığı gördüm dostum. | Open Subtitles | أترى، آخر مرة كنت في السجن، رأيت النور يا رجل. |
Işığını gördüm, uyanık olduğunu anladım. | Open Subtitles | رأيت النور فعلمت انك مستيقظ |
Bu küçük kızı tanıyorum.. ....gözlerindeki ışığı görüyorum.. ....ne yaptığının ya da ne söylediğinin önemi yok.. | Open Subtitles | كنت أعرف هذه الفتاة، رأيت النور في عينيها ومهما قلتِ، سيظل هذا هو ما أراه |
Fakat o ahlaksızlıkla yoğrulmuş puslu havanın içinde bir yerde ışığı gördüm. | Open Subtitles | ولكن في مكان ما عبر ضباب الفسق ذلك رأيت النور |
Hala benim Doktor ama artık ışığı gördüm. | Open Subtitles | ما زلتُ أنا نفسي دكتور لكنني رأيت النور |
Size söylüyorum, ben ışığı gördüm! | Open Subtitles | أقول لكم إني رأيت النور |
Şam yolundaki Saul gibi, ışığı gördüm ve bana bir şans verildi. | Open Subtitles | مثل (شاول) على الطريق إلى دمشق, لقد رأيت النور ومُنحت خياراً |
Şükürler olsun ışığı gördüm | Open Subtitles | " أحمد الله أني رأيت النور " |
Şükürler olsun ışığı gördüm | Open Subtitles | " أحمد الله أني رأيت النور " |
Şükürler olsun ışığı gördüm | Open Subtitles | " أحمد الله أني رأيت النور " |
Şükürler olsun ışığı gördüm | Open Subtitles | " أحمد الله أني رأيت النور " |
Şükürler olsun ışığı gördüm | Open Subtitles | " أحمد الله أني رأيت النور " |
Ben ışığı gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت النور |
Seninle tanıştığı o kısa zamandan beri gözlerinde daha önce hiç görmediğim o ışığı görüyorum. | Open Subtitles | ل القليل من الوقت منذ أن عرفت أنك لقد رأيت النور في عينيها ان كنت قد لم يسبق له مثيل. |