Düşen birlik nakliye uçağının enkazını kontrol ederken gördüğümüz uçak olabilir. | Open Subtitles | يمكن ان تكون الطائرة التي رأيناها عندما كنا نتفقّد القوات المحطمة |
Tuhaf ama, restoranda gördüğümüz en garip doğum bu değil. | Open Subtitles | من الغريب ان هذه ليست اغرب ولادة رأيناها في المطعم |
Az önce gördüğümüz müzik, ızgaralardakı notalar rasgeleden çok çok uzak. | TED | هذه الموسيقى التي رأيناها سابقًا، هذه النجوم على الشبكة، بعيدة تمامًا عن العشوائية. |
İçine bir baykuş girmişti. Geceliğin boyun kısmından uçup gittiğini gördük. | Open Subtitles | بومة علقت بها لقد رأيناها وهي تطير خارجه من فتحة الرقبة |
Böylece sizlere aksiyon potansiyellerinin doğasını size gösterdim. Venüs sinekkapanında bunu gördük, küstüm otunda bunu gördük. | TED | لأريكم فحسب الطبيعة واسعة الانشار لجهود الفعل هذه، رأيناها في مصيدة فينوس، رأينا جهد فعل في الميموسا. |
Evet, mezar taşının altında Bu sabah görmüştük. | Open Subtitles | أجل، لقد رأيناها هذا الصباح عند شاهد القبر |
Bu, bana daha önceden bulaşıcı hastalıklarda gördüğümüz kümeleşme tablosunu hatırlattı, tıpkı kolerada olduğu gibi... | TED | وهذا ذكرني بالمجموعات التي كنا قد رأيناها أيضا في الأوبئة المعدية، مثل الكوليرا. |
O yüzden, stüdyoda gerçekten çalıştığını gördüğümüz zamanki heyacanımızı hayal edin ve işte burada. | TED | فتخيل تحمسنا عندما رأيناها تعمل بالفعل بالاستديو، و ها هي هنا. |
Kuyruklu yıldızın civarına geldiğimizde, gördüğümüz ilk görüntüler bunlardı | TED | ثم اقتربنا من المذنب، وكانت هذه أولى الصور التي رأيناها. |
gördüğümüz şeylerin hepsi iyi ve güzel, fakat tabii ki, dünyada daha önce görmediğiniz birçok şeyle karşılaşıyorsunuz. Sonuçta birkaç ay önce, | TED | الآن، تعتبرالأشياء التي شاهدناها جيد ونافعة، لكن، توجد العديد من الأشياء والتي لم تكن قد رأيناها من قبل في العالم. |
Az önce gördüğümüz bu şehir her bireyde farklıdır. | TED | المدينة التي رأيناها للتو تختلف من شخص لآخر. |
Bunlar Row-bot'un fotoğrafları, gördüğünüz gibi, başta gördüğümüz robotlara benzemiyor. | TED | هنا بعض الصور للروبوت المجدف، وستجدون كلكم، أنه لا يشبه في شيء الروبتات التى رأيناها هنا في البداية |
Az önce gördüğümüz klasik güzellik imajı peşinden koşma sonunda büyük zararını vermeye başlıyordu. | TED | كل هذة السنين من أجل مطاردة صورة الجمال التقليدية التي رأيناها من قبل كان يأخذ حقه أخيرًا. |
Teşekkürler. KS: O gördüğümüz görseller, onlar gerçek hayatta oluyordu değil mi? | TED | كيلي: هذه العروض المرئية التي رأيناها هذه كانت تحدث بشكل فوري، أليس كذلك؟ |
İyi haber kurtarıldı... ...ve hızlıca geri kazanılıyor... ...daha hızlı bir resif gördük. | TED | حسناً، الأخبار الجيدة، أنها أصبحت أفضل و تتعافى بسرعة، بمعدل اسرع من أي شعب أخرى رأيناها من قبل. |
Devleri yalnızca ilk ortaya çıktıkları zaman gördük. | Open Subtitles | المجموعة الوحيدة التي رأيناها كانت أثناء الرصد المبدئيّ. |
Onu geçen noelde gördük. Bize güzel hediyeler getirmişti. | Open Subtitles | لقد رأيناها فى عيد الميلاد الماضى , لقد جلبت لنا بعض الهدايا الجميلة |
Tam zamanında gördük de sipere girip ölmekten kurtulduk. | Open Subtitles | رأيناها في الوقت المناسب وهى تصطدم بقاع الخندق وأنقذنا أنفسنا من الموت |
- Anne, oradaydı arabanın içindeydi. - gördük onu, anne. | Open Subtitles | لقد كانت هناك لقد كانت في السيارة لقد رأيناها |
Kendisinden nefret eden not bıraktı. Daha önce görmüştük. | Open Subtitles | تاركاً رسالة كراهية لنفسة لقد رأيناها كلانا من قبل |
-Eğer onu sokakta görürsek görmezlikten gelelim. Hayır hadi ona birşeyler fırlatalım. | Open Subtitles | و إذا رأيناها في الشارع لنتجاهلها أو بالأحرى فلنقم برمي الاشياء عليها |
Çünkü onu son gördüğümüzde bir balina onu yemişti. | Open Subtitles | لأن آخر مرة رأيناها كانت قد أكلت من قبل حوت |
Birlikte izlediğimiz ilk gruplardan biriydi. | Open Subtitles | أنها أول فرقة غنائية رأيناها معا |
Ben ve arkadaşlarım onu gördüğümüze inanıyoruz ve onun dudakları dikilmiş bir şekilde kapalıydı. | Open Subtitles | أعتقد بأنني وأصدقائي رأيناها وشفاهها كانت قد خيطت |
Göğüsteki kitleleri tespit etmek, incelemek ve bizim onu gördüğümüzden daha erken bir aşamada müdahale etmek için dört ya da beş fırsat. | TED | أربعة أو خمسة فرص لرؤية التكتلات في الثدي ولمسها, للتدخل في مرحلة مبكرة عن ما رأيناها. |
Onu akıntıya bırakacak ve gördüğümüzü unutacağız | Open Subtitles | سندفعها فى إتجاه التيار, وننسى أننا رأيناها.هيا. |
Ölen posta memurunun fotoğraflarında gördüklerimizle aynı. | Open Subtitles | إنها نفس التي رأيناها بالصورة لعاملة البريد المصابة. |