"رأيناه من قبل" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha önce gördüğümüz
        
    • kadar gördüğümüz
        
    • daha önce görmediğimiz
        
    Bu işaretler daha önce gördüğümüz hiçbir sembole benzemiyor. Open Subtitles هذه العلامات تبدو غريبة عن أي شيء قد رأيناه من قبل
    Tüm gösterdiği yabancı gezegenin daha önce gördüğümüz görüntüsüydü. Open Subtitles كلهم أظهروا نفس الصوره للكوكب الأجنبى الذى رأيناه من قبل.
    Enerji imzası daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. Open Subtitles توقيعه الطاقوي هو على خلاف أي شيء رأيناه من قبل.
    Şimdiye kadar gördüğümüz herşeyden farklı bir şey olduğu kesin. Open Subtitles فإنها بالتأكيد مختلفة عن ايّ شيء رأيناه من قبل.
    Adromeda bu güne kadar gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. Open Subtitles أندروميدا مختلفة كاملا عن اي شيء رأيناه من قبل
    kesinlikle daha önce görmediğimiz bir şey. Open Subtitles أنه بالتأكيد شيء لم يسبق وأن رأيناه من قبل.
    Muhtemelen daha önce görmediğimiz türden. Open Subtitles لا تبدو مثل اي شئ قد رأيناه من قبل
    Bir kural koyduk, buna göre daha önce gördüğümüz şeyler sahnede olmayacaktı, ayrıca hem kendimize hem de izleyicilere yaratıcılık ve bağlılık aşılamak istedik; biraz da olsa sosyal faydamız olsun, bunu yaparken de eğlenelim istedik. TED لقد أنشأنا قاعدة ألا يعرض شىء على المسرح كنا قد رأيناه من قبل أردنا أن نُلهم الإبداع والترابط لأنفسنا ولجمهورنا أردنا أن نقوم بقليل من الخير الاجتماعي وأن نستمتع بالقيام به.
    Bizim daha önce gördüğümüz hiç bir şeye benzemiyor. Open Subtitles انها ليست كأي شيء رأيناه من قبل
    daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor. Open Subtitles هذا لا يشبه أيّ شيء رأيناه من قبل.
    Bu bilgiye bakmaya başladığımızda, burnunuzdaki bu genetik bilginin yüzde 20'sinin, daha önce gördüğümüz hiçbir şeyle uymadığını görürüz -- bitki, hayvan, mantar, virüs, ya da bakteri, hiçbir şeyle. TED بعد بدأنا النظر في هذه المعلومات، رأينا أنه حوالي 20 في المئة من المعلومات الوراثية في أنوفكم لا تتطابق مع أي شيء قد رأيناه من قبل -- لا نباتات ولا حيوانات ولا فطريات ولا فيروسات ولا بكتيريا.
    Ve steril kanda bile, bu bilginin yaklaşık yüzde bir ya da ikisi karanlık maddedir -- sınıflandırılamayan, daha önce gördüğümüz hiçbir şeyle eşleşmeyen bir madde. TED وحتى في الدم المعقم نسبيا، ما بين واحد واثنين في المئة من هذه المعلومات هي مادة مظلمة -- لا يمكن تصنيفها، ولا يمكن كتابتها أو متطابقتها مع أي شيء قد رأيناه من قبل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more