Ve çıkmaya hazır olduğunda bacakların hareket edemediğinde, ciğerlerin nefes alamadığında gözlerin göremediğinde bileceksin ki herşey daha yeni başlıyor. | Open Subtitles | ..وعندما توشك أن تخرج و ساقيك لا تستطيع التحرك و رئتيك لا تستطيع التنفس و عينيك لا تستطيع أن ترى |
Sıvıyı içe çekme veya soluma ayrılıma sürecinde ciğerlerin de katılaşacak. | Open Subtitles | لاتبتلعي أو تتنفّسي والسائل موجود كما أن رئتيك ستتصلّب أثناء النقل. |
Belki nefes almak için ciğerlerini kullanmak yerine kan akışını kullanıyorsun. | TED | ربما أنت تتنفس بما تملك من أوكسجين يتدفق عبر دمك عوضًا أن يتدفق عبر رئتيك. |
Kalçanla Akciğerlerin arasında bulunan damar yolunda hareket ederek eğer damarı tıkayan bir şey varsa onu dışarı çıkartmak için kullanılıyor. | Open Subtitles | ندخل هذا من مؤخرتك إلى رئتيك بالوريد إن وجدنا ما يسد شيئاً ما سننزعه، بسيطة |
Gen serbest kalacak ve virüs patlayıp Ciğerlerine ve tüm vücuduna yayılacak. | Open Subtitles | ،ستحرر الجينه و سيتفرقع الفيروس لخارج رئتيك ،و إلى داخل سائر جسدك |
Sıvıyı akciğerlerine çekmelisin ve kimyasal reaksiyon geri kalanını halledecek. | Open Subtitles | يجب ان تستنشق السائل ليملأ رئتيك ولكن التفاعل الكيميائي سيقوم ببقية العمل |
ciğerlerin grafit tozuyla dolar ve nefes alamazsın. | Open Subtitles | ستمتليء رئتيك ببودرة الكاربون ولن تستطيع التنفس |
ciğerlerin hala sağlam ama derhal bırakmalısın. | Open Subtitles | ان رئتيك لا تزال بخير لكن يجب عليك ان تقلعي الان |
İlk başta ciğerlerin patlayabilir dediğinde, | Open Subtitles | قبلاً, حينما قلت بأن رئتيك يمكن أن تنفجر |
Yakında, ciğerlerini Duff Light veya yeni Duff Blue ile dolduruyor olacaksın. | Open Subtitles | قريبا ستملئ رئتيك بجعة دف أو جعة دف الخفيفة، أو جعة دف الزرقاء الجديدة |
Kaldırma kuvveti neredeyse hiç olmadığı için, ciğerlerini doldursa bile nefes alabilirsin. | Open Subtitles | بالكاد تطوف الأشياء ، حتى لو امتلأت رئتيك منها ، فستكوني قادرة على التنفس |
Ne yazık ki, iltihapla dolduracağım ciğerlerini. | Open Subtitles | ♪ من سوءِ حظك أنَّني سأملئ رئتيك بالصديد ♪ |
Akciğerlerin daralacak, burnun kanayacak ve gözlerin iğnelenecek, sonra kalbin hızlanacak. | Open Subtitles | رئتيك سيزداد الضغط عليهم أنفك سوف ينزف وعينيك ستحترق وبعد ذلك قلبك سوق تزداد سرعة نبضاته الآن, اتبعوني |
Kistik fibroz, Akciğerlerin kalın mukoza üretmesi ve nefes almayı güçleştirmesine denir. | Open Subtitles | التليّف الكيسي عندما تكون رئتيك تتسبب بجعل الغشاء المخاطي سميكاً وتجعل التنفّس صعباً للغاية |
Ciğerlerine hava üflemek için bu plastik şişeyi kullanacağım. | Open Subtitles | سأستعمل هذه القنينة البلاستيكية لأدفع بالهواء إلى رئتيك |
Yakında ayaklarına da geçecek sonra da Ciğerlerine. | Open Subtitles | قريباً سوف ينتقل الى ساقيك وسيدخل في رئتيك |
Yeterli oksijen alamıyorsun, o yüzden akciğerlerine bir tüp yerleştireceğiz. | Open Subtitles | أنت تعاني من نقص في الأكسجين لذلك سندخل أنبوباً إلى رئتيك مباشرة |
Göğsüne aldığın darbe ciğerlerinde kanamaya neden oluyor. | Open Subtitles | الصدمة التى اخذتها على صدرك قد سببت النزيف على رئتيك |
Kalbinin ve ciğerlerinin güçsüz durumunu da düşünürsek kitlenin yeri bakımından ameliyat mümkün değil. | Open Subtitles | ،بالإضافة لحالة قلبك و رئتيك الضعيفة سلفاً الجراحة ليست خياراً ممكنً، نظراً للمكان |
akciğerlerini boşalt. | Open Subtitles | و أن تنفث كل الهواء من رئتيك هل تسمعنى ؟ |
"Karbon siyahı", işte o kir tabakası, diğer türlü, güzel pembe akciğerlerinize yerleşmesiyle ilişkilendirilen. | TED | أسود الكربون هو وسخ الذي يمكن أن يسكن في رئتيك الوردية الجميلة، وانه مرتبط. |
Bir sonraki sefere kaburgalar kırılacak, parçalar akciğerini delecek. | Open Subtitles | في المرة القادمة، سوف تكسر الضلوع، والقطع سوف تمزق رئتيك. |
Ayrıca, eğer ciğerlerinizi havayla doldurursanız uzay boşluğunda 30 saniye kadar dayanabileceğinizi söyler. | Open Subtitles | يقول الدليل أيضاً إن كانت رئتيك مملوئتين بالهواء يمكنك النجاة فى الفضاء الفارغ لحوالى 30 ثانية |
Ama... Bir dahaki sefere güzel ciğerlerinden suyu emmek için yanında olmayabilirim. | Open Subtitles | لكن في المرة القادمة، قد لا أكون هناك لأمتص الماء من رئتيك الجميلة |
Texas'a ayağını basar basmaz, akciğerlerinin düzeleceğinden eminim. | Open Subtitles | انا واثق ان رئتيك ستتحسن بمجرد ان تضع اقدامك في |
O, göğsünüzden geri çekilen havadır; zira kendini ciğerlerinizde güvende hissetmez. | TED | هو الهواء ينسحب من صدرك لأنه لا يشعر بالأمان في رئتيك. |