"رئتيك" - Translation from Arabic to Turkish

    • ciğerlerin
        
    • ciğerlerini
        
    • Akciğerlerin
        
    • Ciğerlerine
        
    • akciğerlerine
        
    • ciğerlerinde
        
    • ciğerlerinin
        
    • akciğerlerini
        
    • akciğerlerinize
        
    • ciğerlere
        
    • akciğerini
        
    • ciğerlerinizi
        
    • ciğerlerinden
        
    • akciğerlerinin
        
    • ciğerlerinizde
        
    Ve çıkmaya hazır olduğunda bacakların hareket edemediğinde, ciğerlerin nefes alamadığında gözlerin göremediğinde bileceksin ki herşey daha yeni başlıyor. Open Subtitles ..وعندما توشك أن تخرج و ساقيك لا تستطيع التحرك و رئتيك لا تستطيع التنفس و عينيك لا تستطيع أن ترى
    Sıvıyı içe çekme veya soluma ayrılıma sürecinde ciğerlerin de katılaşacak. Open Subtitles لاتبتلعي أو تتنفّسي والسائل موجود كما أن رئتيك ستتصلّب أثناء النقل.
    Belki nefes almak için ciğerlerini kullanmak yerine kan akışını kullanıyorsun. TED ربما أنت تتنفس بما تملك من أوكسجين يتدفق عبر دمك عوضًا أن يتدفق عبر رئتيك.
    Kalçanla Akciğerlerin arasında bulunan damar yolunda hareket ederek eğer damarı tıkayan bir şey varsa onu dışarı çıkartmak için kullanılıyor. Open Subtitles ندخل هذا من مؤخرتك إلى رئتيك بالوريد إن وجدنا ما يسد شيئاً ما سننزعه، بسيطة
    Gen serbest kalacak ve virüs patlayıp Ciğerlerine ve tüm vücuduna yayılacak. Open Subtitles ،ستحرر الجينه و سيتفرقع الفيروس لخارج رئتيك ،و إلى داخل سائر جسدك
    Sıvıyı akciğerlerine çekmelisin ve kimyasal reaksiyon geri kalanını halledecek. Open Subtitles يجب ان تستنشق السائل ليملأ رئتيك ولكن التفاعل الكيميائي سيقوم ببقية العمل
    ciğerlerin grafit tozuyla dolar ve nefes alamazsın. Open Subtitles ستمتليء رئتيك ببودرة الكاربون ولن تستطيع التنفس
    ciğerlerin hala sağlam ama derhal bırakmalısın. Open Subtitles ان رئتيك لا تزال بخير لكن يجب عليك ان تقلعي الان
    İlk başta ciğerlerin patlayabilir dediğinde, Open Subtitles قبلاً, حينما قلت بأن رئتيك يمكن أن تنفجر
    Yakında, ciğerlerini Duff Light veya yeni Duff Blue ile dolduruyor olacaksın. Open Subtitles قريبا ستملئ رئتيك بجعة دف أو جعة دف الخفيفة، أو جعة دف الزرقاء الجديدة
    Kaldırma kuvveti neredeyse hiç olmadığı için, ciğerlerini doldursa bile nefes alabilirsin. Open Subtitles بالكاد تطوف الأشياء ، حتى لو امتلأت رئتيك منها ، فستكوني قادرة على التنفس
    Ne yazık ki, iltihapla dolduracağım ciğerlerini. Open Subtitles ♪ من سوءِ حظك أنَّني سأملئ رئتيك بالصديد ♪
    Akciğerlerin daralacak, burnun kanayacak ve gözlerin iğnelenecek, sonra kalbin hızlanacak. Open Subtitles رئتيك سيزداد الضغط عليهم أنفك سوف ينزف وعينيك ستحترق وبعد ذلك قلبك سوق تزداد سرعة نبضاته الآن, اتبعوني
    Kistik fibroz, Akciğerlerin kalın mukoza üretmesi ve nefes almayı güçleştirmesine denir. Open Subtitles التليّف الكيسي عندما تكون رئتيك تتسبب بجعل الغشاء المخاطي سميكاً وتجعل التنفّس صعباً للغاية
    Ciğerlerine hava üflemek için bu plastik şişeyi kullanacağım. Open Subtitles سأستعمل هذه القنينة البلاستيكية لأدفع بالهواء إلى رئتيك
    Yakında ayaklarına da geçecek sonra da Ciğerlerine. Open Subtitles قريباً سوف ينتقل الى ساقيك وسيدخل في رئتيك
    Yeterli oksijen alamıyorsun, o yüzden akciğerlerine bir tüp yerleştireceğiz. Open Subtitles أنت تعاني من نقص في الأكسجين لذلك سندخل أنبوباً إلى رئتيك مباشرة
    Göğsüne aldığın darbe ciğerlerinde kanamaya neden oluyor. Open Subtitles الصدمة التى اخذتها على صدرك قد سببت النزيف على رئتيك
    Kalbinin ve ciğerlerinin güçsüz durumunu da düşünürsek kitlenin yeri bakımından ameliyat mümkün değil. Open Subtitles ،بالإضافة لحالة قلبك و رئتيك الضعيفة سلفاً الجراحة ليست خياراً ممكنً، نظراً للمكان
    akciğerlerini boşalt. Open Subtitles و أن تنفث كل الهواء من رئتيك هل تسمعنى ؟
    "Karbon siyahı", işte o kir tabakası, diğer türlü, güzel pembe akciğerlerinize yerleşmesiyle ilişkilendirilen. TED أسود الكربون هو وسخ الذي يمكن أن يسكن في رئتيك الوردية الجميلة، وانه مرتبط.
    Bir sonraki sefere kaburgalar kırılacak, parçalar akciğerini delecek. Open Subtitles في المرة القادمة، سوف تكسر الضلوع، والقطع سوف تمزق رئتيك.
    Ayrıca, eğer ciğerlerinizi havayla doldurursanız uzay boşluğunda 30 saniye kadar dayanabileceğinizi söyler. Open Subtitles يقول الدليل أيضاً إن كانت رئتيك مملوئتين بالهواء يمكنك النجاة فى الفضاء الفارغ لحوالى 30 ثانية
    Ama... Bir dahaki sefere güzel ciğerlerinden suyu emmek için yanında olmayabilirim. Open Subtitles لكن في المرة القادمة، قد لا أكون هناك لأمتص الماء من رئتيك الجميلة
    Texas'a ayağını basar basmaz, akciğerlerinin düzeleceğinden eminim. Open Subtitles انا واثق ان رئتيك ستتحسن بمجرد ان تضع اقدامك في
    O, göğsünüzden geri çekilen havadır; zira kendini ciğerlerinizde güvende hissetmez. TED هو الهواء ينسحب من صدرك لأنه لا يشعر بالأمان في رئتيك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more