Bu kadar uğraşınca sanırım Ciğerlerim gök mavisi bir renge dönmüştür. | Open Subtitles | عند هذه المرحلة، ربّما ما يتواجد داخل رئتيّ لونه أزرق سماويّ. |
Ve ciğerlerimdeki hava miktarı beni yüzeye doğru ittiğinden, daha da derine indiğimde, Ciğerlerim üzerindeki basınç artar, ciğerlerimdeki hava azalır ve bu vücudumun düşmesini kolaylaştırır, | TED | وبما أن حجم الهواء في رئتيّ ما يجعلني أطفو، كلما نزلت، كلما زاد الضغط على رئتيّ، كلما قلّ حجم الهواء، سهُل نزول جسمي. |
Ciğerlerim Harry. | Open Subtitles | إنها رئتيّ يا (هاري). |
Nihayet doktora gittiğimde, akciğerlerimde ki kanseri söyleyecekti. | Open Subtitles | عندما راجعتُ الطبيب في نهايةِ المطاف قال بأن السرطان في رئتيّ |