| Çünkü Patronum Cole Porter'ın başka bir albümünü daha aldı. | Open Subtitles | نعم، لأن رئيسي في العمل وجد ألبوم جديد لكول بارتر |
| Çevredeki bütün dükkanlar satıldı sadece Patronum satmayı reddediyor | Open Subtitles | كل المحلات في الجوار تم بيعها ولكن رئيسي في العمل يرفض ان يبيع |
| - Evet, Patronum bir yatak arıyor da. Pekala ... - Ve fazla vakti yok. | Open Subtitles | حسنا , رئيسي في العمل يريد فراشا و هو على عجلة من أمره |
| Çünkü Patronumun benim hakkımda bilmesini istemediğim bazı şeyler var. | Open Subtitles | لأن هناك أشياء لا أريد رئيسي في العمل أن يعرفها عنِّي |
| Bu videoları Patronumun annesinin evine bırakmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أقوم بتوصيل تلك الشرائط إلى والده رئيسي في العمل |
| Telefonda patronumla tartışmıştım. | Open Subtitles | وكنتٌ أصرخٌ على رئيسي في العمل من خلال الهاتف |
| Will benim Patronum. Bir dava üzerinde çalışıyorduk ve bir otele gidip, sorular sormamız gerekmişti. | Open Subtitles | هو رئيسي في العمل ، وقد كنا نباشر العمل بقضية ما ، وذهبنا |
| Dinle, özür dilerim ama elim boş dönersem Patronum beni öldürür. | Open Subtitles | إسمعي، أنا آسفة حقاً ولكن إن عدتُ بخفّي حُنين رئيسي في العمل سيقتلني |
| Onun aramalarını meşgule atamam. Benim Patronum, unuttun mu? | Open Subtitles | لا يمكنني تجاهل مكالماته إنه رئيسي في العمل, أتذكر ؟ |
| Galiba Patronum şimdiden beni taciz etti. | Open Subtitles | و أظن ان رئيسي في العمل قد قام بالتحرش بي |
| Sana kaç defa söylemeliyim, Bay Manob sadece Patronum. | Open Subtitles | كم مره عليَ توضيح ذلك؟ إنه رئيسي في العمل وحسب |
| Benim Patronum ve sosisli sandviç aracını, ya da yerel domuzların artıklarını hiç önemsemiyor. | Open Subtitles | يكون رئيسي في العمل وهو لا يبالي بعربة السجق أو نفايات الخنازير الآتية محلياً |
| Patronum değilsin benim. | Open Subtitles | لا تتحدث إلي كثيراً، فلست رئيسي في العمل. |
| Willy, bu Amber, kız kardeşim. Amber, Willy Patronum. | Open Subtitles | ويلي هذه أمبير اختي أمبير هذا رئيسي في العمل |
| Patronum sapığın teki ve bir üniforma giymek zorundayım. | Open Subtitles | رئيسي في العمل شخص منحرف، وعليّ أن أرتدي زي موحد |
| - Şöyle söylemeyi kes. O benim Patronum. | Open Subtitles | توقف عن قول ذلك، هو رئيسي في العمل فحسب. |
| Patronumun ayarladığı birisiydi. | Open Subtitles | لقد كان موعداً مدبراً عن طريق رئيسي في العمل. |
| Patronumun annemle yatmasının rahatsız edici olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه من السيء أن رئيسي في العمل ينام مع والدتي ؟ |
| - Evet, Patronumun evi. | Open Subtitles | هذا هو مكاننا الجديد للشرب؟ أجل، أنه بيت رئيسي في العمل. |
| Annem patronumla çıktığı için geç kalamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا التأخر لأن أمي تواعد رئيسي في العمل |
| patronumla hayali bir ilişki falan yaşamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أمارس علاقة عاطفية خيالية مع رئيسي في العمل. |