Brüksel'in bir sonraki belediye başkanı olması büyük bir ihtimal. | Open Subtitles | وهو أقرب انسان ليكون رئيس بلدية وعمدة بروسيل. |
Çocuklara radyodan komik gazeteleri okurdu ve hemen hemen bu şehrin en iyi belediye başkanı oydu. | Open Subtitles | كان يقرأ القصص المضحكة للأولاد في الراديو وكان احسن رئيس بلدية عرفته المدينة |
New York belediye başkanı kendini ispatlayana kadar kongre asistanlarına kadar tüm çalışanlar birdirbir oynuyorlardı. | Open Subtitles | من مرتبة ادارية الي مرتبة مساعد عضو الكونجرس حتي جاء رئيس بلدية نيويورك ليدلي بشهادة |
Ve çok çabuk olarak, son zamanda üzerinde çalıştığımız bir şey, Londra valisi tarafından yolculara özgürlüklerini yeniden kazandıracak yeni bir otobüs tasarlamak için görevlendirildik. | TED | و بسرعة كبيرة ، شيء ما كنا نعمل عليه قريبا جدا وكان بتكليف من رئيس بلدية لندن لتصميم حافلة جديدة تعطي الراكب حريته مرة أخرى. |
Florence Douglas, Vallejo belediye başkanı. Vali adayı. | Open Subtitles | فلورينس دوغلاس، رئيس بلدية فاليخو هي مترشحة لمنصب الحاكم |
Bana compton belediye başkanının eşini vurduğunu söyle de... Sana inanayım | Open Subtitles | لا ، قل لي إنه قتل زوجة رئيس بلدية (كومبتون) وسأصدقك |
Sayın belediye başkanı ölmeden önce maden damarını gördüğünü iddia etmişti. | Open Subtitles | ميت كذالك المنجم. حَسناً، يا رئيس بلدية وقبل ان يموت |
Ne zamandan beri bir belediye başkanı arabada yemek yiyor? | Open Subtitles | منذ أن يلتهــم رئيس بلدية الإفطـــار في سـيارة؟ |
Bir yandan da belediye başkanı okuldaki cinayeti çözmen için bastırıyor. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، رئيس بلدية يريد منك تركز على القتل المدرسة الإعدادية. |
Bu adamın yakında Seattle'ın yeni belediye başkanı olacağının farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | الآن، انت تدرك ان هذا الرجل على الأرجح سيكون رئيس بلدية سياتل الجديد. |
Andy, köşede, buraya gelip belediye başkanı olup olamayacağını sormak için cesaret topladığını biliyorum. | Open Subtitles | أندي، أنا أعلم أنك خلف الزاوية تبني الثقة لتأتي تسألني إذا كنت تستطيع أن تكون رئيس بلدية. |
Elinde kurutulmuş etlerle belediye başkanı Goldie Wilson uğradı. | Open Subtitles | وتوقف رئيس بلدية غولدي ويلسون من قبل مع لحوم البقر متشنج |
belediye başkanı evsizlerden kurtulmak istiyor. | Open Subtitles | الداعر رئيس بلدية يريد حظر التجول في الحديقة للتخلص من لا مأوى لهم. |
Hermon'un belediye başkanı, ihtiyaç halinde kanun adamıyım ama vaizlik vazifemi eksiksiz yerine getiririm. | Open Subtitles | أنا رئيس بلدية والقانون في الجبل عندما هناك حاجة, ولكن أنا بشكل ثابت مستشار المدينة. |
belediye başkanı Stepan, Türklere itaat etmeyeceğimizi açıkladı. | Open Subtitles | أعلن رئيس بلدية ستيبان أننا لن نطيع الأتراك. |
Ne var ki, Londra valisi bu açık platformlu otobüsleri yeniden tanıtmak istiyordu. | TED | لكن رئيس بلدية لندن اراد إعادة تقديم الحافلات مع هذه المنصة المفتوحة. |
Gotham'ın yeni valisi, Theo Galavan! | Open Subtitles | ثيو Galavan، رئيس بلدية الجديدة من جوثام! |
Gotham Polis Departmanı, soğukkanlılıkla tartışmalı Vali Theo Galavan'i öldürdüğü söylenen zanlıyı bulmak için şehri taramaya devam ediyor. | Open Subtitles | تستمر ضباط GCPD لتمشيط المدينة بحثا عن الرجل الذي يقول قتل رئيس بلدية مثيرة للجدل ثيو Galavan بدم بارد. |
NY belediye başkanının. | Open Subtitles | رئيس بلدية مُمَارَسَة الجنس مع مدينة نيويورك! |
Önerge bir Stone Mountain belediye başkanına tarihi saat kulesi üzerinde gerekli tadilatları yapma hakkını verir. | Open Subtitles | اقتراح 1 تمكن رئيس بلدية ستون ماونتن لأداء الإصلاحات الضرورية على بلدة في برج الساعة التاريخي. |
Aç şehrin belediye başkanıyım şu anda. | Open Subtitles | - أنا رئيس بلدية مدينة الجوع الآن. |