"رائع في" - Translation from Arabic to Turkish

    • harika bir
        
    • da harika
        
    • güzel bir
        
    • iyi bir
        
    • da iyi
        
    • çok güzel
        
    • mükemmel bir
        
    Bir cerrahi ekibinin başındasınız ve harika bir iş çıkarıyorsunuz. Open Subtitles أنت تدير الطاقم الجراحي، وأنت تقوم بعمل رائع في ذلك.
    Gelecek hafta harika bir günün neye benzediğini düşünmenizi istesem, bunu daha genel ifadelerle anlatabilirsiniz. TED إن طلبت منك أن تتخيل ما يبدو عليه يوم رائع في الأسبوع القادم، يمكن أن تصفه بمفردات عامة أكثر.
    Tulsa'da, seni Artıklar'da harika bir yemeğe götüreceğim. Open Subtitles عندما نذهب إلى تولسا، سأصطحبك لتناول عشاء رائع في سليم بيكينز.
    Aman ne güzel. Bir izinsiz yolcu daha. Geçen sefer işe yaramıştı ya. Open Subtitles رائع، راكب آخر غير مصرح به، سار الأمر بشكل رائع في آخر مرة
    Çok iyi bir rapor --"Çocuk Ölümlerindeki Oran ve Eğilimler"-- ama bu sayfa hariç. TED انه تقرير رائع .. في ارقام مرضية عن معدل وفيات الاطفال في العالم باستثناء هذه الصفحة
    Ve bir akşam, Kabil'de çok hoş bir beyefendinin yanında oturuyordum, ve o bana Afganistan'da iyi olabilecek şeyler hakkında neler düşündüğümü sordu. TED وفي إحدى الليالي كنت أجلس بالقرب من رجل رائع في كابول وسألني مالذي تعتقدين أنه يجب فعله في أفغانستان لتحسين الوضع
    Umutlarımıza doğru gidebilriz burası çok güzel. Open Subtitles علينا أن نسعس وراء الأمل هذا هو أكثر شيء رائع في هذا المكان.
    Siz ve adamlarınız zayıfı ve masumu koruyarak... harika bir iş yapıyorsunuz.. Open Subtitles أنت ورجالك تقومون بعمل رائع في حماية الضعفاء الأبرياء
    Ben de olurdum, yani tüm enerjini böyle harika bir bina yapmaya harcıyorsun hem de toplum dışında. Open Subtitles كنت سأفعل بعد وضع كل هذا المجهود في مبنى رائع في حي قذر
    İskoçya'da Balmoral adlı harika bir otel duymuştum. Open Subtitles و لقد سمعت بأن هناك فندق رائع في اسكوتلندا يدعى بالمورل.
    - 24. harika bir New York doğum günü planlamalıyım. Open Subtitles أريد خطه للقيام بعيد ميلاد رائع في نيوييورك
    Gerçekten de harika bir yer. Hatta muhteşem. Open Subtitles إنه حقا , حقا مكان رائع إنه رائع , في الحقيقة
    Ayrıca Carrie burada değil çünkü Manhattan'da harika vakit geçirmekle o kadar meşgul ki burada kafede oturup eziklerle geçirecek vakti yok. Open Subtitles وكاري ليست هنا لأنها مشغولة جدا تحظي بوقتٍ رائع في منهاتن لا يمكن ازعجت لمرافقه
    Montecito'da harika bir biftek restoranı var. Çocuklar bayılıyor. Open Subtitles "هناك مطعم لحوم رائع في "مونتيسيتو الأطفال يحبونه
    Kenya'da harika vakit geçirdik ama artık bitti. Open Subtitles قضينا وقت رائع في "كينيا" ولكنالامرقد أنتهى.
    Sonra da balıkçıya gidip güzel bir balık ve biraz karides alacağız. Open Subtitles وبعد ذلك نذهب إلى بائع السمك . .. أعتقد تن محل دوفر رائع في الجمبري
    Önümüzdeki yıl, daha güzel bir Şükran Günü Kutlarız. Open Subtitles سيكون احتفال عيد الشكر رائع في العام القادم
    Takımın Almanya'da iyi bir şov yapabilecek mi? Open Subtitles حيث الهواء نادراً فريقك يستطيع أن يقدم كل ما لديه في عرض رائع في ألمانيا
    Basketbolla ilgili. Çok iyi bir ribauntçuyum. Open Subtitles انه اسم يردده لاعبو كرة السلة أنا رائع في التقاط الكرات المرتدّة
    Doğum günün için çok güzel şeyler yapacağız, söz veriyorum, tamam mı? Open Subtitles اعدكِ بإننا سنقوم بعمل شئ رائع في عيد ميلادك، صحيح؟
    İki aşığın birlikte görüntülenmeleri için mükemmel bir hava var. Open Subtitles والعاشقان يحظيان بطقس رائع في اول يوم يقضيانه خارج القصر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more