"راحتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Rahatına
        
    • rahat
        
    • Keyfine
        
    • Rahatınıza
        
    • ol
        
    • bilirsin
        
    • özgürsün
        
    • evinde hisset
        
    • keyfin
        
    • alışma
        
    • Huzurlu
        
    • çekinme
        
    • rahatın
        
    • kokuyorsun
        
    Otur lütfen. Rahatına bak. Sadece Bennett'i nereden tanıdığını öğrenmek istiyorum. Open Subtitles اجلسي وتصرفي على راحتك كنت احاول اكتشاف كيفية تعارفكما انت وبينيت
    Neden ofisime geçmiyoruz ve sen de Rahatına bak. Open Subtitles لماذا لا تتفضل إلى مكتبي و أنت، خذ راحتك
    Bunu en az senin rahat bir yaşam, veya bir iş, veya o kızı istediğin kadar çok istiyorum. Open Subtitles أريد الذي نفس قدر بينما تريد راحتك أو شغلك أو تلك البنت.
    Mutfağa geçelim Bay Wilson. Orada rahat edersiniz. Open Subtitles دعنا نذهب إلى المطبخ يمكنك أن تأخذ راحتك هناك
    - Keyfine bak, ahbap. Aceleye getirme. Open Subtitles خذ راحتك يا رجل لا داعي للاستعجال في هذا
    Lütfen, Rahatınıza bakın. Eminim ki çok geç kalmayacaktır. Open Subtitles أرجوك خذ راحتك, بالتأكيد لن يتأخر في الوصول
    Rahatına bak. Ben şu iş başvurusunu yazmalıyım. Open Subtitles خذ راحتك على أن أنتهي من كتابة هذا الإلتماس
    Rahatına bak evlat. Bir süre burada kalabiliriz. Open Subtitles فلتأخذ راحتك يا فتى، ربما سيطول مكوثنا هنا.
    Iütfen Rahatına bak. Open Subtitles ذهبت للتسوق أرجوك تصرفي على راحتك
    Sen Rahatına bak. Her şey kontrolüm altında. Open Subtitles أنت فقط خذ راحتك كل شيء تحت السيطرة
    Merhaba, Bay Safra Kesesi, Bay karaciğerin yanında çok rahat değil misiniz? Open Subtitles مرحباً سيدة المرارة لا تأخذي راحتك بجانب السيد كبد
    Kendinizi daha rahat hissettirecek herhangi birşeye ihtiyacınız olursa, lütfen çekinmeyin, ben buradayım. Open Subtitles إن احتجت شيئاً آخراً شئ ما لأجل راحتك لا تترددي في طلبه أنا هنا
    Bir Federal Ajanı kendini rahat hissetmediğin... - ...bir yerde kaçırmazsın. - Doğru. Open Subtitles فأنت لن تختطف عميلة فيدرالية خارج نطاق راحتك
    Keyfine bak, her şey usulünce olsun istiyorum. Open Subtitles بالطبع, خذ راحتك, اريد كل شئ ان يكون ملزم ومقوي
    Sorun yok. Ben takmam, onlar da takmaz. Keyfine bak. Open Subtitles لا بأس، فلن أمانع ولن يمانعن، فخذ راحتك.
    Sorun yok. Ben takmam, onlar da takmaz. Keyfine bak. Open Subtitles لا بأس، فلن أمانع ولن يمانعن، فخذ راحتك.
    Ama dediğim gibi, istediğiniz kadar kalabilirsiniz, Rahatınıza bakın. Open Subtitles بعد يومين أو ثلاثة في أفضل الأحوال لكن مثلما قلت أبقى هنا و خذ راحتك
    Heyecanlanma. Kendin gibi ol ve keyfini çıkar. Open Subtitles ‫لا تتوتر، تصرف على راحتك وحاول أن تستمتع
    Sen bilirsin. Fikrini değiştirirsen, işte kartım. Open Subtitles على راحتك ، إن غيرتي رأيك هذه بطاقتي
    Kısaltmakta özgürsün. Hangi kısaltma daha ekonomikse artık. Open Subtitles خذى راحتك لاختصار هذا اياً كان الاختصار أكثر اقتصاداً
    - Hoş geldin. Kendini evinde hisset. Merhaba. Open Subtitles مرحباً، تصرف على راحتك
    keyfin olunca bana yardım edebilirsin, çekinme. Open Subtitles اتعلم, خذ راحتك بمقاطعتي بالحديث بأي وقت.
    Fazla alışma. Open Subtitles حسنا, لاتأخذ راحتك
    # Öyle zor ki # # Huzurlu dünyanı ardında bırakabilmek # Open Subtitles "تنحّى وأخرج من نطاق راحتك"
    Ben yokken lütfen kendini Meyankökü Şekeri ile şımartmaktan çekinme. Open Subtitles خذ راحتك فى تناول هذه الحلوى أثناء غيابى
    Güvenlik önlemleri senin rahatın için, Dakota. Open Subtitles هذه التدابير الأمنية من اجل راحتك داكوتا
    Hazır konu açılmışken tıpkı içi geçmiş yaşlı ve de hasta bir kadının idrarı gibi kokuyorsun. Open Subtitles علي فكرة تبدو راحتك كرائحة شئ ميت في احد اعضاء امرأة عجوز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more