"راسها" - Translation from Arabic to Turkish

• kafasını
• kafasına
• kafası
• Kafasında
• başını
• kafasının

Ruhu olan bir bebeği öldürmek için gözlerini oymanız ve kafasını koparmanız gerekir.
الطريقة الوحيدة للقضاء على دمية بها روح هو التخلص من عينيها وقطع راسها

Bir şeyi yok. Sadece kafasını çarptı.
لايوجد قلق من ناحيتها اخذت ضربة على راسها

Ruhu olan bir bebeği öldürmek için gözlerini oymanız ve kafasını koparmanız gerekir.
الطريقة الوحيدة للقضاء على دمية تمتلك روحاً هي أن تتخلص من عينيها وتقطع راسها

Şimdi olmaz! kafasına kötü bir darbe almış. Kötü görünüyor!
مش دلوقت دي اتعورت في راسها و حالتها صعبة

İlk durakta hasta trene gelir. kafası yaralı, her yeri sargılı hasta Bayan Kummer'dır.
وعند أول محطة, صعدت المريضة القطار, رأسها مجروح, ومربوط راسها بالكامل

Kafasında büyük bir hasarı olan sarhoş bir kadından faydalandın.
لقد استغليت امراة مخمورة وبها اصابة بالغة في راسها عمل جيد

Midesi bulandı ve başını pencereden çıkardı kusmaya başladı.
لقد شربت كثيراً ومرضت ايضاً ...ولقد اخرجت راسها من النافذة ...وبدأت فى القىء فقط

Bu balık ise, ki benim favorilerimden biri, kafasının iki yanında üçer tane farı var.
وهذه السمكة، التي هي واحدة من المفضلين عندي، لها ثلاثم صابيح في كل جانب من راسها.

kafasını yarıp sırlarını öğrenmekten bile bahsettiniz, belki de bu sırlar arazilere ne olacağıydı.
تحدثت عن تهشيم راسها , لربما كنت تآمل أستكشاف الطريق الموجهه المقترحه بساند فورد , وقد شككت مسبقاً بإن جورج التاجر

kafasını yarıp sırlarını öğrenmekten bile bahsettiniz, belki de bu sırlar arazilere ne olacağıydı.
تحدثت عن تهشيم راسها, لربما كنت تآمل أستكشاف

Çünkü kendi kafasını uçurduğunu söyledin. Doğru. Tek intihar benimki.
لأنك قلت للتو أنها أطلقت النار على راسها أجل، حادثة الانتحار الوحيدة

Kıpırdatmayın ve kafasını yukarıda tutun. Ve onu olabildiğince hızlı getirin.
لا تدعينها تتحرك ابق راسها مرتفعاً وتعالو الي هنا باسرع ما تستطيعون

Benimle bir kere daha taşak geçersen kafasını posta kutunda bulursun.
اعبث معي مرة اخرى سوف ارسل لك راسها بالبريد

Ben onunla tanıştığımda, neredeyse her gün kafasını duvara vuruyordu.
عندما قابلتها كانت تقوم بضرب راسها على الحائط كل يوم لمدة معينة

kafasına meyve taktı ve..
كانت تلك اللعبة التي اعتادت على ارتداء الفاكهة على راسها و.. ـ

Düşmesin diye neredeyse kafasına dikeceklerdi.
تقريبا اجبروا على وضع مسمار على راسها لمنعه من السقوط

Silahımı kafasına dayayıp, tetiği yavaşça çekmek istiyorum.
ان اضع المسدس على راسها, ثم اجذب الزناد ببطء واطلقه عليها

Filmdeki, çok sinir bozucu olan sarışın kızın kafası kopunca sevinç çığlıkları attım.
عندما كانت هناك الشقراء المزعجه وقطع راسها , فرحت

Söyler misin, Lupe için nasıl iyi olmuş? Son resminde kafası tuvaletin içindeymiş.
هلا ذكرتيني كيف نغعت مع لوبي,اخر مشهد لها كان راسها في المرحاض!

Tutamamış, vazo Kafasında kırılmış ve merdivenlerden yuvarlanarak boynunun üstüne düşmüş.
فاتها, وكسرت الاناء ضرب راسها, ثم هبطت وسقطت وكسرت راقبتها

Kafasında golf topu büyüklüğünde bir şişle yatakta yatıyordu.
مقرف وكانت مستلقيه على سريرها وكانت هناك كرة غولف تبرز من راسها

Ama kedim onun başını ısırdı.
ولكن قطى , اقتلع راسها

Sen de denemelisin sözü, onun kafasının içinde sürekli yankılanıyordu.
"يجب أن تجربيها" قرعت مرارا و تكراراً داخل راسها كمطرقة