"راغبة" - Translation from Arabic to Turkish

• gönüllü
• istekli
• istiyorsan
• istemiyorsan
• razı
• istemiyor
• isteklidir

Ayrıca Başkanın, son aşamaya gelindiğinde gerekenleri yapmaya gönüllü olacağını sanmıyorum.
ولا أعتقد أنّ الرئيسة راغبة بفعل ما يستلزم في نهاية المطاف

Siyasi partiler asla karar verme yöntemlerini değiştirmek konusunda gönüllü olmadılar
لم تكن الأحزاب السياسية راغبة بتغيير طريقة صنع قراراتها

Evet, hazırım. Ayrıca istekli ve güçlüyüm. - Geçebileceğim yegâne test aslında.
أجل , أنا مستعده , أنا راغبة وقادرة أيضاً إنه الأختبار الأول الذي قد أتخطاه في الحقيقة

Yönetim büyümeye ya gönüllü değil ya da istekli değil.
والإدارة غير راغبة أو غير قادرة على التكيف

Affedilmek istiyorsan, bunu oğlundan ve kendinden samimi şekilde istemen gerek.
لو اردتى الغفران يجب ان تكونى راغبة فى طلبه من ابنك و من نفسك

Kahretsin, Dharma, oyunu biraz bile oynamak istemiyorsan...
اللعنه دارما , إذا أنتِ لستِ راغبة بلعب اللعبة ولو قليلا

Elinden gelen yardımı yapacak bir cadı tanıyorum tabii sen anlaşmaya razı olursan.
أحسبُ أنّني أعرف ساحرة راغبة لتقديم أيّ مساعدة، مـّا إنّ لديكِ نيّة لعقد إتفاقاً؟

Polis, kalabalığı durduramayacak ya da durdurmak istemiyor gibi görünüyor.
فيما تبدو الشرطة عاجزة أو غير راغبة في السيطرة على الحشد

Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür.
،الروح راغبة لكن الجسد ضعيف

Çok anlayışlı, ama buna parametreler sağlam olduğu sürece gönüllü.
إنها مدركة ولكنها راغبة بشرط أن تبقي الشروط محكمة

- Hala Dyson'u oradan kurtarmaya gönüllü olduğun sürece dış görünüşün farketmez.
- لا أهتم بمظهرك طالما أنت راغبة في مساعدتي على تحرير دايسون

Savaşmaya hazır ve istekli kişilerle karşı karşıyayız.
نحن نتعامل مع قوة جاهزة و راغبة في القتال

Tüm cadı güçlerinden vazgeçmekte istekli misin?
أنت راغبة بخسارة كل قدرات السحر؟

Öğrenmek için istekli olmalısın.
.يجب أن تكوني راغبة في التعلم

Yasalara göre seni yapabildiğimin en iyisiyle bir yere yerleştirmem gerekiyor, yani kalmak istiyorsan...
ينص القانون على أن استوعبكي باقصى ما استطيع من مقدرة لذا ان كنت راغبة في البقاء

Ve oğlunu istiyorsan istediklerimi yapman gerek.
وإن كنتِ راغبة بعودته لكِ، عليّك أن تفعلي ما أقوله

Hala gitmek istiyorsan yola çıksak iyi olacak.
إسمعي ، إن كنت لازلت راغبة بالذهاب ربما ينبغي علينا شد الرحال

Eğer bu adamla evlenmek istemiyorsan, o zaman evlenme.
ولكن إن لم تكوني راغبة في الزواج منه، فلا تفعلي

Bunu yapmak istemiyorsan, ben yaparım.
إذا لم تكونى راغبة بفعل هذا .. فسأفعله أنا

Fakat olay şu ki bir İranlı'yla çıkmaya razı olsam ben de evlenmiş olurdum.
, لكن القصة الحقيقة هي , انا سأتزواج , أيضا إذا كنت راغبة أن أواعد فارسي

Artık öyle değil. Başkan, vergilerden gelen paranın buraya akmasını istemiyor.
ليس بعد الآن لم تعد الرئيسة راغبة بتمويل هذا المكان