Şirin ve ufak bir çocuk gördüm, ona çombalak dedim. | Open Subtitles | .. رايتُ ذلك الفتى الصغير و ناديته براعي البقر |
Ben yeterince ölüm gördüm, teşekkürler. | Open Subtitles | أتعلم، لقد رايتُ ما يكفيني من الموت، شكرًا |
Evin yanından dolaşan birini gördüm. | Open Subtitles | لقد رايتُ احداً ما قريب من المنزل |
Hiç de bile. Küçük toynaklar gördüm. | Open Subtitles | لم أفعل رايتُ الحوافر الصغيــرة |
Ne yaptığını gördüm! Köpeklerimizi öldüremezsin! | Open Subtitles | لقد رايتُ مافعلت, لايمكنك قتل كلابنا |
İnanamayacağınız şeyler gördüm. | Open Subtitles | رايتُ أشياء لن تصدقوها |
Sabahın üçünde onu Cadillac'ıyla mahallemde dolaşırken gördüm. | Open Subtitles | في الثالثة صباحاً، رايتُ (كادي) سوداء تتجول في حيّي |
Trevor'ın onu öldürdüğünü gördüm. | Open Subtitles | لكنني رايتُ تريفر يقتُلها |
Evet, haberlerde gördüm. | Open Subtitles | أجل، رايتُ ذلك على الأخبار. |
- Binbaşım, Knox'u gördüm. | Open Subtitles | أيها الرائد لقد رايتُ نوكس |
Baba, Adamı orada takip ettiğini gördüm. | Open Subtitles | أبي، رايتُ الرجل يلحقك لهناك |
- Ödülü burada gördüm. - Hayır. | Open Subtitles | رايتُ الكاس التذكاري قُبالتي - لا - |
Koştu gitti. O zaman Rebecca'nın gülümsediğini gördüm. | Open Subtitles | لقد خرجت تجري ، وعندها رايتُ (ريبيكا) ... |