Ama bunlardan daha da önemlisi, kardeş bağı, sonsuz sevginin bir parçası olabilir. | TED | ولكن الأمر الأكثر أهمية، إن رباط الأخوة يمكن أن يكون شيئا من الحب الدائم. |
Böylece hem o ayık kalıyor hem de ayakkabı bağı ile ilgili hikayeleri daha eğlenceli geliyor. | Open Subtitles | بهذه الطريقة مازال هو بعيداً عن الشرب و أنا أجد قصص رباط حذائه مسلية |
Cinsel tacizin yanısıra el ve ayak bileklerinde bağ izleri var. | Open Subtitles | تم الإعتداء عليها جنسياً مع وجود علامات رباط حول معصميها وكاحليها |
Şu an hayati sinyallerimi canlı yayın yapan, küçük, bir yara bandı büyüklüğünde plaster takıyorum. | TED | إنني أرتدي رباط صغير بحجم رباط الأسعافات الأولية، إنها تراقب حالياً بشكل مباشر إشاراتي الحيوية. |
bağcığı muhtemelen, uyluk atardamarına bağladı ama süreç başarısız oldu. | Open Subtitles | ربّما إستخدم رباط الحذاء لربط شريان الفخذ، ولكنّ الإجراء فشل |
biliyor musun,Rahul'dan arkadaşlık bağı alan ilk kız benim. | Open Subtitles | هل تعلمين,انا الفتاه الاولى التى اخذت رباط الصداقه من راهول |
sen arkadaşlık bağı verdiğim tek kişisin . | Open Subtitles | انتى الوحيده التى سوف اعطيها رباط الصداقه |
Ama beni geçmeyin. Bu sabah ayakkabımın bağı koptu. | Open Subtitles | لا تعتمد علي لقد كسرت رباط حذائي هذا الصباح |
Bir k ova sıcak su, ağız termometresi plastik eldiven, havlular, ayakkabı bağı ve biraz acı biber sosu. | Open Subtitles | أحتاج إلى جردل من الماء الساخن و ترموميتر فموي قفازى مطاطين, منشفات, رباط حذاء و بعض من صلصلة الفلفل الحارة |
Ayakkabımın bağı çözüldü sandım. | Open Subtitles | لا , لقد اعتقدت ان رباط الحزاء غير مربوط |
Ve bir şekilde, zamanı aşan, ruhsal ya da bilinç öncesi bir bağ kuruldu aralarında. Bir dakika. | Open Subtitles | إذا بطريقة ما, رباط بالوعي المسبق أو النفسي تم تكوينه ونُقِل إلى الزمنيّ. |
Parmaklarından birine kalıcı bağ doku hasarı verdiğini hissettiğin gibi mi? | Open Subtitles | لا أعلم. هل تشعرين أنك صنعت ضرر دائم في رباط واحداً من أصابعك |
Küçük olmasının esnekliği, yarı kıkırdak dil kemiğinin geniş bir bağ ile bağlanmıştır, bu nedenle kesinlikle mikro çatlaklara neden olabilir. | Open Subtitles | مرونة الشباب ,تغضرف اللامي جنبا الى جنب ,مع رباط واسع من الممكن جدا ان تسبب |
- Çok sakarım. Hemen yara bandı getireyim. | Open Subtitles | دعنى ايها الاخرق احضر لك رباط لمساعدتك |
Derhâl kemer ve ayakkabı bağcığı gibi yüklerinden onu arındırın. | Open Subtitles | لابد ان يجرد من حزامه و من رباط حذائه فورا |
* Saç bandım benim * | Open Subtitles | ♪ أنت رباط رأسي ♪ |
Evlilik kutsal bir bağdır. Değil mi bebeğim? | Open Subtitles | إن الزواج رباط مقدس أليس كذلك يا عزيزي ؟ |
Onun ruhu yok, Buffy. Sadece kafasına sokulmuş bir tasma var. | Open Subtitles | ليس لديه روح يا بافي مجرد رباط محشور في رأسه |
Çek. Sonra ayakkabı bağını al ve göbek bağına bağlayıp kopar. | Open Subtitles | قم بالسحب, إمسك رباط الحذاء و اربطه حول الحبل |
Aslında, dizimdeki ön çapraz bağlar yırtıldı. İyi denemeydi. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد مزّقت رباط ركبتي الصليبي لكنها محاولة جيدة |
Annem ona ayakkabı bağlarını nasıl bağlayacağını öğretiyordu. | Open Subtitles | أمي كانت تعلمها كيف تربط رباط حذائها من قبل |
Ayakkabı bağcığını ver. | Open Subtitles | اعطنى رباط حذائك. |
Yolda koşuyordum. Ayakkabı bağcıklarını bağlamak için bir saniye durdum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أركض نحو الأسفل ثمّ توقفتُ لأعقد رباط حذائي |
İki filet mignon ve bir "coquilles St. Jacques". | Open Subtitles | رباط mignon وواحد coquilles St جاك. |
Kalpler onu sevdiğimi söylüyor bağcık kısmı ise aşırı duygusallığı engelliyor. | Open Subtitles | لكن جُزء رباط الحذاء ليس عاطفياً للغاية. لنتفحص البطاقات. |
Gideceğimiz yer kravat takmamı gerektirecek bir yer mi? | Open Subtitles | أهو مكان يجب أن أضع رباط عنق لأذهب إليه ؟ |