"ربطها" - Translation from Arabic to Turkish

    • bağlayabilir
        
    • bağlantısını
        
    • bağlar
        
    • bağladı
        
    • bağlamış
        
    • bağlayıp
        
    • bağlantısı
        
    • bağlanmıştı
        
    • bağlayabileceğimiz
        
    Beyin kanamasından ölüyor doktorlar bunu doğrudan 2009 yılındaki kavgaya bağlayabilir Open Subtitles والأطباء تمكنوا من ربطها مباشرة بالشجار عام 2009
    Henüz bir cinayetle bağlantısını kuramadım. Open Subtitles لم أستطع ربطها بطريقة مباشرة بمعناها بعد
    Başkan'ın adamları onu saman balyalama teliyle bağlar ve kocasının kulaklarını yerinden koparmasına engel olurlardı. Open Subtitles ربطها رجال الرئيس بأسلاك القشّ لمنعها من تمزيق آذان زوجها
    Şu bezi bulduk ve başlangıç adli tıp, onu size bağladı. Open Subtitles وجدنا قطعة القماش تلك وتقرير الطب الشرعي الأولي ربطها بك
    Bir yeleğin üstüne bağlamış. Open Subtitles لقد ربطها بحزامٍ ناسفٍ.
    Bu biraz ters gelebilir ama onu sedyeye bağlayıp, ağzına ilaç basıp kendi haline bıraksalar olmaz mı? Open Subtitles لكن لا يمكنهم ربطها بنقالة ثم رمي المخدرات عليها ويجلعوها تقودها ؟ تعلم , مثل الطراز القديم
    Her türlü güvenlik kamerası, uydu bağlantısı, telefon şebekeleri... ..yüz tanıma programlarına erişebiliyor, dev bir dijital bilgi ağı. Open Subtitles يمكن ربطها بفيديو الأمن ، والأقمار الصناعية وتسجيلات لمكالمات هاتفية برامجيات التعرف على الوجوه وبرنامج "بوريتو" الرقمي العملاق وغيره
    Altı mayın şifreli kablosuz internetle birbirine bağlanmıştı. Open Subtitles ما يصل الى 6 ألغام تم ربطها عبر شفرة واي فاي
    Aylardır, ona bağlayabileceğimiz bir ceset bile olmadı. Open Subtitles منذ شهور، لا يوجد هناك قضية قتل نستطيع ربطها به.
    Bunu bir dev bağlayabilir. Open Subtitles لابد من انه عملاق من ربطها
    İşte, eğer esas yolcuyu bulabilir ve CMR'larını açmayı başarabilseydin ardından giysiye bağlayabilir ve düzenli bir sinyal gönderebilirdik. Open Subtitles إذا كان يمكنك العثور على المسافرة الحقيقيّة... وجعلها تشغّل وحدة الذاكرة الخلويّة الخاصة بها... حينها سيمكننا ربطها بالبذلة وإرسال إشارة ثابتة
    Suçları biliyorsun ama bunların Cameron ile bağlantısını kuramıyorsun. Open Subtitles لديكِ الجرائم، لكن لا تستطيعين ربطها بـ(كاميرون).
    Sarah Kay cinayetini yürüten Dedektif Baş Komiser Gibson bugünkü basın toplasında diğer 2 cinayetle bağlantısını olduğunu söylemişti. Open Subtitles المُحققة (جيبسون)، والتي تقود التحقيق بجريمة قتل (ساره كاي)، والتي تم ربطها بجريمتين أخرتين في (بيلفاست).
    Kravat takmayacak mısın? Sen bağlar mısın? Tabii. Open Subtitles إلى اللقاء بلا ربطة عنق؟ أيمكنك ربطها لي؟ بالطبع
    Kızı kim bağladı? Sen mi, o mu? Open Subtitles من الذى ربطها ؟
    - Onu diğer yandan bir şeyle bağlamış olmalı. Open Subtitles - لابد انة ربطها بشئ
    Onları bağlayıp, yem olmaları için bırakmış. Open Subtitles هو ربطها فقط ورمي عليها الاوراق
    Shimotomo ailesinin organize suç örgütleriyle bağlantısı olduğu iddiası üzerine Japon hükümetinin yaptığı soruşturmada şirket temiz çıktı. Open Subtitles الحكومات اليابانية المستثمرة (في عائلة (شيموتومو تم ربطها بجرائم منظمة قاموا بتنظيم مستندات الربع الأخير بشكل جيد
    Kendisi tekerlekli bir sandalyeye bağlanmıştı. Open Subtitles تم ربطها بكرسي متحرك
    Elimizde ona bağlayabileceğimiz üç cinayet ve sen varsın. Open Subtitles لدينا ثلاثة جرائم يمكن ربطها به و أنت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more