Muhteşemliğine hayran kalmalarını istiyorsan Belki de buradaki işimiz bitmeden alelacele Berlin'e gitmemelisin. | Open Subtitles | لو اردتهم ان ينبهروا بهذهِ الروعة, ربما لايجب علينا ان نسرع الى برلين |
Hilda, eğer babam karışmayın diyorsa, Belki de karışmamalıyız. | Open Subtitles | هيلدا .. لقد قال لنا والدي بألا نتورط ربما لايجب علينا ان نتورط بشيء |
Aslında Belki de, birbirimizle hiç konuşmamalıyız. | Open Subtitles | في الواقع, ربما لايجب علينا أن نتحدث سويا على الإطلاق |
Belki de artık burada kalmamalıyım. | Open Subtitles | ربما لايجب علي أن ابقى هنا على اي حال |
Belki de söylememelisin. | Open Subtitles | إنها مُحقة، ربما لايجب عليك هذا. |
Belki de söylememelisin. | Open Subtitles | إنها مُحقة، ربما لايجب عليك هذا. |
Belki de yemeğe gitmesek daha iyi olur. | Open Subtitles | ربما لايجب علينا أن نذهب للعشاء |
Belki de tanık olmamalısın. | Open Subtitles | ربما لايجب ان تشهدي |
Belki de gelmemeliler. | Open Subtitles | ربما لايجب عليهم |
Belki de nereye gittiğini bana söylememelisin. | Open Subtitles | ...ربما لايجب أن لا تخبرى أين ستذهب |
Belki de nereye gittiğini bana söylememelisin. | Open Subtitles | ...ربما لايجب أن لا تخبرى أين ستذهب |
Belki de başka ipuçlarının peşine düşmeli ve her şeyimizle Bauer'ın üzerinde yoğunlaşmamalıydık. | Open Subtitles | (ربما لايجب أن نركز كل شيء على (باور ونركز على خيوط أخرى |
Belki de aynı riski göze almamalıyız. Hayır, almalıyız. | Open Subtitles | Uh, ربما لايجب علينا ان نخاطر. |
Belki de babanla çalışmasan daha iyi. | Open Subtitles | ربما لايجب عليك أن تعمل معه |
Belki de mükemmel olmasına gerek yoktur. | Open Subtitles | ربما لايجب أن يكون مثالي |
- Eh, Belki de okumak zorunda değildir. | Open Subtitles | حسناً، ربما لايجب عليه ذلك |
Belki de randevulaşmamalısındır. | Open Subtitles | ربما لايجب عليك هذا |
Belki de gitmek zorunda değilsindir. | Open Subtitles | ربما لايجب عليك الرحيل |