"ربّما لمْ" - Translation from Arabic to Turkish

• Belki de

- Eğer kafanın içi boş olmasaydı Belki de bu sorunu hiç yaşamazdık.
إذاَ لم يكن مرتبطا برأسك الغليظ ، ربّما لمْ نكن لنواجه هذه المشكلة

Belki de enine boyuna düşünmemişimdir. Üzgünüm. Ama ona ihtiyacım var.
ربّما لمْ أفكّر مليّاً بالأمر آسف لكنّي أحتاجها.

Belki de sadece bu gününü mahvetmek istedi.
ربّما لمْ يرد إلّا إفساد هذا اليوم عليكِ

Bilmek istemedim Belki de. Tüm belirtileri gördüm.
ربّما لمْ أُرد أن أعرف لقدْ رأيتُ كلّ الأعراض

Belki de kimsenin onu gerçekten ders çalışırken görmesini istememiştir.
ربّما لمْ تردْ لأحدٍ أن يعلم أنّها تدرس بالفعل.

Belki de Kar Kraliçesi seni kullanmıyordu. Belki de zamanla sana karşı sevgi beslemeye başladı.
ربّما لمْ تكن ملكة الثلج تستغلّك وإنّما أحبّتكِ على مرّ الزمان

Belki de henüz birini kaybetmeyeceğimiz... - ...seçeneği bulamamışızdır.
ربّما لمْ نجد خياراً بعد فلا داعي لخسارة أيّ أحد

Karısının bilmesini istemedi Belki de.
ربّما لمْ يكن يُريد لزوجته أن تعرف.

Demek oluyor ki, Belki de gözetlemenin asıl hedefi Francisco değildi.
ممّا يعني أنّ (فرانسيسكو) ربّما لمْ يكن الهدف المقصود من المراقبة.

Periler Belki de görevlerini yapamayacaklarmış.
ربّما لمْ تكن الجنّيّات بمستوى مهمّتهنّ

Neal orada olabilir. Belki de lanete kapılmamıştır.
أو ربّما لمْ تُمسح ذاكرته أصلاً

Belki de onlar Dilek Yıldızı'nın sadece belli kişiler tarafından kullanılabileceğini bilmiyorlardı.
ربّما لمْ يعرفا أنّه لا يمكن أنْ يستخدم نجمة الأماني...

Belki de bir ortağı olduğu için Emma'nın planını öğrenemedim.
ربّما لمْ استطع اكتشاف خُطة (إيما) لأنّها تعمل مع شريك.

Belki de rüya canavarla ilgili değildir.
ربّما لمْ يكن الحلم يتعلّق بالوحش فقط

Geriye dönüp bakınca, Belki de değilmiş.
وبعد التأمّل فيها ربّما لمْ تكن مناسبة

Belki de başından beri Tyler'da dosyalar yoktu.
ربّما لمْ يكن لدى (تايلر) أيّ من الملفات في المقام الأوّل.

Belki de bu olayın Nigel ve Naomi'nin sonu kötü biten kaçamağıyla filan ilgisi yok.
إذن ربّما لمْ يكن حول علاقة غراميّة قد أخفقت بين (نايجل) و(نعومي).

- Belki kaçmamıştır bile. Belki de Cora bir sebeple onu kaçırmıştır.
ربّما لمْ يهرب حتّى ربّما (كورا) أخذَتْه لسببٍ ما