Performanstan on yıl sonra yayımlanmıştı Belki içinde birkaç ipucu olabilir. | Open Subtitles | تمَّ نشرها بعد الأداء بعشرة أعوام، ربَّما تكون هناك بعض الأدلَّة. |
Deneyebilirsin. Kim bilir? Belki yanına kalır. | Open Subtitles | يَعْلَمْ مَنْ ، تُحاوِلْ أن يمكنك بعيداً بِها تهرب ربَّما |
Belki de mazeret üretecek bir şey yoktur. | Open Subtitles | ربَّما ليس هناك شيء يدعوه ليعطيك أعذاراً |
Belki saat 10:00 seansına yetişebiliriz. | Open Subtitles | ربَّما نستطيع اللحاق بعرض الساعة العاشرة ؟ |
Ama Belki iyi biridir. | Open Subtitles | انظر يا صاح، ربَّما هذا الرجل لا بأس به. |
Belki sonra buluşup bu meseleyi konuşuruz. | Open Subtitles | ربَّما علينا مناقشة كل هذا لاحقًا بالسيّارة. |
Evet, muhtemelen... Belki de kasayı kırmama gerek kalmayacak... | Open Subtitles | ،لذا نعم و لكن ربَّما انا ليس لديَّ خطة لحفر الصَدر |
Şu an sadece bu olayı duyduğumuzu varsayarsak bu yaratık daha oraya yeni gitti, Belki de orayı terk etmek için yeterli besini henüz alamadı. | Open Subtitles | يصحُّ افتراض أن هذا الوحش وصل مؤخرًا إذ أننا ما سمعنا عنه إلا الآن. ربَّما لم يتغذَّ بما يكفيه لمغادرة المنطقة بعد. |
Belki de o deplasmandan sonra voleybol takımını bulmuştur. | Open Subtitles | ربَّما تبيَّن إلى أين آل فريق كرة الطائرة بعد مباراة الذهاب. |
Belki de anlıyorum. Ne de olsa büyü yaptım! | Open Subtitles | ربَّما أدركه حقًا، فرُغم كل شيءٍ، لقد مارستُ سحرًا فعليًّا. |
Belki biri hacklemiştir. Belki sadece kendisi delirmiştir. | Open Subtitles | ربَّما اخترقها أحد، وربما جُنّ جنونها من تلقائها. |
Yani... Tatlı olduğunu düşünmüştüm Belki biraz da hasarlı ama iyi açıdan. | Open Subtitles | أقصد أنّي ظننتك لطيفًا لكن ربَّما مُدمَّر قليلًا |
Ve bu iki durumda, çöpçülük yaptım bu alma durumda da, metro haritasında olduğu gibi, hırsız oldum Belki de ve kol saati yapma durumunda da aynı zamanda tasarımcı oldum. | TED | إذاً في هاتين الحالتين، كنت قمَّاماً، على صعيد الحديث عن.. ربَّما، خريطة القطارات، حسناً، أو ربَّما كنت لصاً، كما كنتُ أيضاً مصمِّماً في حالة صنع ساعات اليد. |
Veya, Belki de, kanını sülüklere emdirebilirsin. | Open Subtitles | أو حاول ربَّما أن تُدميه بالعلقات |
Ama Belki önceden oldu. -Onu ben de düşündüm. | Open Subtitles | ولكن ربَّما كانت من قَبْل - بالفعل لقد خطرت لي هذه الفكرة - |
Belki parayla tuttuğu bir şeydir ya da özel yat falan. | Open Subtitles | ربَّما سفينة مستَأجرة أو يَخْت خاص |
Belki her şey durulunca tekrar beraber akşam yemeği yeriz. | Open Subtitles | ربَّما عندما ...تهدأُ الأمور فيما بعد نتناول العشاء سويّاً مرَّة أخرى |
Belki doğru olduğuna bile inanır. | Open Subtitles | ،و ربَّما يؤمن بأن ذلك حقيقي ،لكن أعتقد |
Belki öğrenmenin sırası gelmiştir. | Open Subtitles | ربَّما آن الآوان لتعرفي ما حصل |
Belki bunu yapan binanın kendisidir. | Open Subtitles | ربَّما المُسبِّب بالمبنى نفسه؟ |