Daha önce senin gibi biriyle yatmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أضاجعك رجلاً مثلك من قبل |
Hayır, sadece senin gibi biriyle tanışacağıma inancım yoktu. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أني سأجد رجلاً مثلك |
Biliyor musunuz komiser, sizin gibi biri ekipte işime yarardı. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً ملازم ؟ قد أحتاج رجلاً مثلك في فريقي |
Annem asla senin gibi bir adamı sevmiş olamaz. | Open Subtitles | محال أن تحبّ والدتي رجلاً مثلك |
-Umarım Sovyetler füze yapsın diye Senin gibi birini tutmuştur. | Open Subtitles | أرأيت ماذا فعلت؟ آمل بأن السوفياتيين يملكون رجلاً مثلك يبني لهم الصواريخ |
Senin gibi bir adamın evli olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تصديق أن رجلاً مثلك ليس متزوجاً |
Ve senin gibi biriyle hiç birlikte olmadım. | Open Subtitles | ولم أقابل رجلاً مثلك من قبل |
Şimdiye kadar senin gibi biriyle hiç tanışmamıştım, Max. | Open Subtitles | لكني لم أقابل رجلاً مثلك, (ماكس) |
Ekibimde senin gibi biri çok işe yarardı. | Open Subtitles | كنتُ لأستفيد من رجلاً مثلك في فريقي. |
Senin gibi biri belki bunu anlamaz. | Open Subtitles | رجلاً مثلك قد لايكونَ بوسعهِ تفهمُ ذلك. |
Sizin gibi biri beni formalitelerden kurtaracaktır. | Open Subtitles | -أنا واثق أن رجلاً مثلك ... يمكنه مساعدتي في هذا الأمر |
Sanmıyorum. Senin gibi bir adamı hatırlardım. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك كنت سأَتذكّرُ رجلاً مثلك |
Ve Senin gibi birini takımımda kullanabilirdim. | Open Subtitles | وانا استطيع ان استخدم رجلاً مثلك في فريقي |
Senin gibi birini daha önce hiç görmediler. | Open Subtitles | إنهم لم يروا رجلاً مثلك من قبل |
Senin gibi birini tanımıştım. | Open Subtitles | كنت أعرف رجلاً مثلك سابقاً |
Senin gibi bir adamın amaçsızca Central Park'ta kaybolacağını kim bilirdi? | Open Subtitles | من يعرف رجلاً مثلك يمشي في سنترال بارك ضائعاً |
Senin gibi bir adamın korktuğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى تصور أن رجلاً مثلك يمكن أن يخاف. |
Senin gibi bir adamın bir çöpü temizlemek için ortaya çıkmayacağını bilirim. | Open Subtitles | كنت أعرف ، رجلاً مثلك لا يظهر يوماً ما لجمع النفايات |