Bir atlı geldi ve bize Arayıcı'nın Rising Ridge Savaşı'nda D'Haran'ları püskürttüğü haberini getirdi. Yüzlerce kişiye karşı tek bir adam. | Open Subtitles | جائنا فارس بأخبار ، بأن الباحث عائد إلى دهار بمعركة التلال الشامخة ، رجلاً واحداً يقاتل آلاف. |
- Yine de tek bir adam var. | Open Subtitles | على الرغم من هذا إنه لايزال رجلاً واحداً |
En azından benim tarafımda bir kişi vardı. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | على الأقل رجلاً واحداً كان واقفاً معي, لذا شكراً لك |
Ama hepimizi güdüleyen inanç aynıdır ister bir kişi olsun ister tüm insanlık. | Open Subtitles | ولكن المعتقد الذي يقودنا جميعاً واحد سواءاً كان رجلاً واحداً أو الجنس البشري بأسره |
Tek bir adamın, İç Güvenlik'ten FBI'dan, Şerif ve Philadelphia Polis Departmanı'ndan zeki olduğunu kabul etmek istemiyorum. | Open Subtitles | الآن، إنني أرفض التصديق بأن رجلاً واحداً اذكى من الأمن القومي، مكتب التحقيقات الفيدرالي قطاع الشرطة، او قطاع شرطة فيلادلفيا |
Sadece bir tek adam şirkette kötülük yapabilir. | Open Subtitles | يتطلب الأمر رجلاً واحداً . كي يجعل الشركة فاسدة |
Bana ağlayan bir erkek göster, ben de sana birine vuranı göstereyim. | Open Subtitles | اللعنة, لديك رجل يبكي, صحيح؟ أرني رجلاً واحداً لا يبكي |
- Yine de tek bir adam. | Open Subtitles | على الرغم من هذا إنه لايزال رجلاً واحداً |
tek bir adam da olabilir. | Open Subtitles | من المُمكن أن يكون رجلاً واحداً. |
Sonunda tek bir adam becerdi. | Open Subtitles | فى النّهاية تطلّب الأمر رجلاً واحداً |
Yapma, hedefi çıkarmak için mahallenin yarısını havaya uçurmaktansa az maliyetli tek bir adam göndermek daha sağlam olmaz mı? | Open Subtitles | هلِمبنا! مُستحيل ان تبعث رجلاً واحداً لإختطّاف هدف دون نَسْف نِصف الحى على الأقل |
Yapma, hedefi çıkarmak için mahallenin yarısını havaya uçurmaktansa az maliyetli tek bir adam göndermek daha sağlam olmaz mı? | Open Subtitles | هلِمبنا! مُستحيل ان تبعث رجلاً واحداً لإختطّاف هدف دون نَسْف نِصف الحى على الأقل |
Sen ve adamların bir kıza tecavüz ettiğinde, bunun adı tecavüz olmaz ama tek bir adam gelip hepinizi bu hale getirdiğinde işte bunun adına tecavüz denir. | Open Subtitles | إنه ليس بإغتصاب إذا تم اغتصاب . فتاة واحدة من قبل 10 رجال . عندما يأتي رجلاً واحداً ، ويزيح 10 رجال مثلك . هذا ما يدعى بإغتصاب جماعي |
Ulaşamadığımız bir kişi kaldı. | Open Subtitles | مما يترك لنا رجلاً واحداً فقط لم نتمكن من الاتصال به |
Bir mermi ama bir kişi değil. | Open Subtitles | رصاصة واحدة، لكن ليس رجلاً واحداً. |
Sadece bir kişi yeterli buna. | Open Subtitles | سيتطلب ذلك رجلاً واحداً |
Tek bir adamın, İç Güvenlik'ten FBI'dan, Şerif ve Philadelphia Polis Departmanı'ndan zeki olduğunu kabul etmek istemiyorum. | Open Subtitles | الآن، إنني أرفض التصديق بأن رجلاً واحداً أذكى من الأمن القومي، مكتب التحقيقات الفيدرالي قطاع الشرطة، أو قطاع شرطة فيلادلفيا |
Tek bir adamın ölümünü neden bu kadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تهتم كثيراً بموت رجلاً واحداً ؟ |
Bir tek adam görmedik! | Open Subtitles | لم نرَ رجلاً واحداً |
Bir tek adam görmedik! | Open Subtitles | لم نرَ رجلاً واحداً |
Benim için, ikisi birlikte tam bir erkek oluyor. | Open Subtitles | وبالنسبة لي، فإنهما يمثلان سوياً رجلاً واحداً متكاملاً. |
Ama ömrüm boyunca tek bir erkek sevdim. | Open Subtitles | ولكنني أحببت رجلاً واحداً فحسب طيلة حياتي. |