Doğaya meydan okuyabileceğini sanan, kibirli, yaşlı bir adam. | Open Subtitles | رجلٌ عجوز مغرور ظنَّ أنه يمكنه تحدي الطبيعة |
O havalı kıyafetler ve pahalı saç kesiminin altında gördüğüm tek şey mutsuz ve yaşlı bir adam. | Open Subtitles | أتعلم ، رغم هذه الملابس الرائعة وقصة الشعر المُذهلة كُلما نظرتً إليك أرى رجلٌ عجوز يائس. |
*Cumartesi saat 9:00 * * hep sıradan kalabalıklar * * yaşlı bir adam var * * yanımda oturan * * toniği ve ciniyle sevişiyor * * bize bir şarkı söylüyor * * sen, piyano adamısın * * bize bir şarkı söylüyor bu akşam * | Open Subtitles | "إنها التاسعة بعشية يوم السبت" "والحشود قد احتشدت" "وهنالك رجلٌ عجوز يجلس بجانبي" |
Ben yaşlı bir adamım, belki de düşüneceğim her şeyi düşündüm. | Open Subtitles | أنا رجلٌ عجوز ، ولعل أفكارى قد نضبت |
Ben yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | أنا رجلٌ عجوز |
Sonra yaşlı bir adam yakınlık yok sadece yaşlı bir adam öne çıkıp dedi ki... | Open Subtitles | وبعدها قام رجلٌ عجوز... لا تربطه علاقة بها،فقط... رجلٌ عجوز. |
- O değil. Onu duymuş olan yaşlı bir adam yalnızca. | Open Subtitles | "إنّه رجلٌ عجوز سمعَ عنه". |