Onu destekleyen kendi özel ordusuyla çok güçlü bir adam. | Open Subtitles | رجل ذو نفوذ هائل للغاية بصحبة جيشه الخاص الذى يسانده. |
Robot kostümlü bir adam, buz ve alev ateş eden silahlar... | Open Subtitles | رجل ذو حلة آلية، ورجلان بسلاحين أحدهما يطلق النار والآخر الجليد |
Şimdi, büyük bir dahi, müthiş bir adam, müthiş bir koca, müthiş bir baba olmasının yanında Charles Darwin aynı zamanda birinci sınıf bir Viktoryen iffet abidesiydi. | TED | الآن بالإضافة لكونه عبقريًا رجل رائع .. زوج رائع أب رائع .. تشارلز دارون كان رجل ذو شأن على مستوى عالمي |
Yani şimdi çantasında patates taşıyan 83 yaşında bir adamım. | Open Subtitles | أعني أنني رجل ذو 83 سنة ولديه بطاطس في حقيبته |
Çünkü sen muazzam yeteneklere sahip bir adamsın ve bunların heba olduğunu görmek bana acı verir. | Open Subtitles | لأنّكَ رجل ذو مواهب عظيمة، وسيكون من المؤسف رؤيتُها تتبدّد هباءً |
Parası olan adam mı yoksa aşkı olan adam mı? | Open Subtitles | رجل ذو مال أو رجل ذو حب؟ |
Sigara içen, akciğer kanseri ölümsüzlerin ruhları tarafından işkence edilen ve ahlaki açıdan belirsiz bir inanca sahip bir adamın hikâyesi. | Open Subtitles | رجل ذو أخلاق و شغوف و واثق مدخن , و يملك سرطان الرئة و معذب من قبل أرواح الغير موتى |
Howard zeka standartlarının belli bir seviyede olmasını savunan bir adam. | TED | هاورد هو رجل ذو قدر عال من المعايير العلمية. |
Burada sakallı bir adam var ve sen onun sakalını çekmedin bile. | Open Subtitles | أمامك رجل ذو لحية , أنت حتى لم تقم بشدها |
Ne kadar yakışıklı bir adam. Bekar mı acaba? | Open Subtitles | ياله من رجل ذو مظهر رائع اتسائل هل هو اعزب ؟ |
Dışarı çıktığında... göreceğin ilk şey... iyi bir işe sahip bir adam olacak. | Open Subtitles | عندما تخرج إلى العالم، أول شيء ستراه، هو رجل ذو وظيفة مرموقة. |
Poirot'un da önemli bir adam olabileceği hiç mi aklına gelmedi? | Open Subtitles | انه لا يعلم ان بوارو رجل ذو أهتمامات خاصة |
Bu şekilde olmak zorunda değil senin gibi geçmişe ve ordu tecrübesine sahip bir adam ... olman sebebiyle... | Open Subtitles | ليس من الضروري أن يحدث الأمر هكذا فأنت رجل ذو ماض وخبرة جيدة في الجيش |
Telefonda komik aksanlı bir adam var ve seni soruyor. | Open Subtitles | هناك رجل ذو لهجة مضحكة على الهاتف يسأل عنكي |
Unutma, deyim yerindeyse ben başımın çaresine bakacak bir adamım. | Open Subtitles | لن أنسى أننى رجل ذو وسائل مستقلة كما يقولون |
Ben, prensipleri olan bir adamım. | Open Subtitles | أنا رجل ذو مباديء :و واحدة من هذه المباديء تتحول لتكون |
Askerleri hazırda bekleyen barışı nasıl bozacağını çok iyi bilen toplumda etki yaratan bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل ذو تأثير على المجتمع بجنود مشارة مستعدين |
Parası olan adam mı yoksa aşkı olan adam mı? | Open Subtitles | رجل ذو مال أو رجل ذو حب؟ |
Bana 40 yaşındaki bir adamın ilk buluşmada neden model arabalardan bahsetmemesi gerektiğini mi soruyorsun? | Open Subtitles | تسألني لماذا لا يجب على رجل ذو 40 سنة ألا يتحدث عن مجسمات السيارات في الموعد الأول؟ فهمت ما ترمي إليه |
Uzun beyaz sakalli birisi olmadigina süphe yoktur yani. | Open Subtitles | لا أعلم أعني ، أنهُ ليس مجرد رجل ذو لحية بيضاء طويلة |
Jay Clifton Blue Bay'de sözü geçen bir adamdır. | Open Subtitles | جاي كليفتون رجل ذو نفوذ هنا في الخليجِ الأزرقِ. |
Çok yetenekli bir adamsınız, Bay... | Open Subtitles | ... حسناً ... أنت رجل ذو مهارات عديدة أيها السيد |
Ben varlıklı bir beyefendiyim. | Open Subtitles | أنا رجل ذو أملاك. |