Bana "harika biri" deme. "harika biri" diye güzel kızın çirkin kuzeniyle dans etmek zorunda kalan zavallıya denir. | Open Subtitles | لا تقولي عليّ رجل رائع هذا ما يقال للصديق الخاسر الذي يجب أن يرقص مع.. ابنة العم القبيحة للفتاة المثيرة |
Brian harika biri ve biz senelerdir o ve karısı Alyssa ile çok yakınız. | Open Subtitles | برايان رجل رائع وبام وأنا أصبحنا مقربين جدا له ولزوجته أليسا مع مرور السنين |
Ama harika bir adam, harika bir patron, ve harika bir dost. | Open Subtitles | لكن ، هو أيضاً رجل رائع ، مدير رائع و صديق رائع |
Onun hayatını düşünecek olursam o kadar iyi biri ki; çok da iyi bir baba. | Open Subtitles | بالطبع هو بالنسبة لي العالم كله إنه رجل رائع وأب رائع |
Sen harika birisin ama hep işleri yüzüne gözüne bulaştırıp hayal kırıklığı yaşatıyorsun. | Open Subtitles | أنت رجل رائع ، لكنك دائما تبتدع طريقة لتفسد كل شيء و تخذل من حولك |
Harika bir ailesi olan, çok iyi bir adamsın Ignacio. | Open Subtitles | انك رجل رائع "اقناسيو" ولديك عائلة مذهلة |
Harika biridir. Bana şu at sakinleştiricisini veren kişi. | Open Subtitles | انه رجل رائع , هو اعطاني مهدئات الحصان تلك |
Brian harika biri ve biz senelerdir o ve karısı Alyssa ile çok yakınız. | Open Subtitles | برايان رجل رائع وبام وأنا أصبحنا مقربين جدا له ولزوجته أليسا مع مرور السنين |
Dan harika biri ve bana çok iyi davrandı. | Open Subtitles | دان " رجل رائع " ولكن كان بغاية الذّوق معي |
Jim, itiraf etmelisin ki Nick gerçekten harika biri. | Open Subtitles | جيم عليك التماشي مع نيك انه رجل رائع |
Aslında içimden onun harika biri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه في أعماقه رجل رائع حقاً. |
Her şeyden sonra babamın harika bir adam olduğunu görüyoruz. | Open Subtitles | لذا نعم تبسّن ان والدي رجل رائع بعل كل شيء |
harika bir adam ve saygın bir topluluk lideriydi. | TED | هو رجل رائع ورجل قرار محترم جدًّا في مجتمعه. |
Şatoyu misafirler için hazır tutmasına bakılırsa harika bir adam olmalı. | Open Subtitles | يا له من رجل رائع ينبغي أن يكون للحفاظ على القلعة دائماً مهيئة للمسافرين |
Özür dilerim, o iyi biri ama seni benim tanıdığım kadar iyi tanımıyor. | Open Subtitles | آسف، إنه رجل رائع لكنه لا يعرفك كما أعرفك أنا |
Bu adam çok iyi biri ve ikinci bir şansı hak ediyor. | Open Subtitles | هذا رائع ، رجل رائع و ، و ، و هو يستحق فرصة ثانيه |
Gerçek şu ki Justin sen harika birisin. | Open Subtitles | جاستن الحقيقة هي أنت رجل رائع , كما تعلم ؟ |
Sen iyi bir adamsın, Kaptan. | Open Subtitles | أنت رجل رائع أيها القائد |
Herkes aynı şeyi söylüyor ve bu hoşuma da gidiyor ama inanın bana, onu tanısanız, gerçekten Harika biridir. | Open Subtitles | كلّ شخص يقول هذا وبنفس الطريقة لكن ثق بي، عندما تتعرّف عليه ستجد أنه رجل رائع حقاً |
Saygısızlık etmek istemem, Doc harika birisi, ama patron olması? | Open Subtitles | مع فائق إحترامي، إنه رجل رائع يا (دوك) عدا مع شؤون الزعامة؟ |
Ross harika bir adamdır. Çok güvenilir biri. | Open Subtitles | روس رجل رائع ويعتمد عليه |
Üzerine alınma. Sen iyi özellikleri olan iyi birisin. | Open Subtitles | لا أعترض، أنت رجل رائع إن بك صفات جميلة جدا |
Oğlum ya, süper bir adam! | Open Subtitles | يارجل، ماذا رجل رائع نعم. |
Mary, belki ben çok iyi bir adam değilim fakat bence, düşündüğünden daha iyi biriyim, en azından... | Open Subtitles | ماري، ربما لا أكون رجل رائع للغاية لكني أعتقد أني أفضل لأحصل على ثقتك |
Onu daha önce duymadığınızı biliyorum, fakat sadece bu günü işaretleyin ki bir gün onu duyacaksınız, çünkü gerçekten inanılmaz bir adam." | TED | " أعلم أنكم لم تسمعوا به يوماً و لكن اذكروا هذا اليوم" " لأنكم ستسمعون به يوماً ما" " لأنه حقاً رجل رائع" |