"رجل على" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir adam
        
    • Man on
        
    • bir adamın
        
    • erkek
        
    • bir adamı
        
    • bir adama
        
    • bir adamla
        
    • erkeği
        
    bir adam botunda, okyanusun ortasında ve küçük bir köpekbalığı görüyor. Open Subtitles كان هناك رجل على قاربه في وسط المحيط وراى جرواً اسود
    Ne ayda yürüyen bir adam gördü ne Mp3 çalarda Lil' Kim dinledi ne de bahçıvan, aşçı, evin hanımı kanepede üçlü serisini izledi o adam. Open Subtitles الذي ما رأى مشي رجل على القمر أو إستمع إلى ليل ' كيم على إم بي 3 لاعب أو راقب فشل الفشل الإختراق الثلاثي الكوكا مضغ
    Bu dünyada beraber bebek sahibi olmayı istediğim başka bir adam yok. Open Subtitles ليس هناك رجل على وجه الأرض أفضل أن أملك معه طفل غيرك
    The Last Man on Earth'ün önceki bölümlerinde... Open Subtitles سابقا في اخر رجل على وجه الارض
    Bir tanık, ifadesinde soygundan birkaç dakika sonra sırt çantalı ve motosikletli bir adamın yanından hızla geçtiğini söylemiş. Open Subtitles و احد الشهود قال انه رأى رجل على دراجة نارية يحمل حقيبة ظهر مسرعا بعد دقائق من عملية السطو
    Dinle, telefonda bir erkek sesini taklit edebilirim. Küçük kukla gösterinden de hoşlandım. Open Subtitles يمكنني استخدام صوت رجل على الهاتف و أحب عرض الدمى الصغير الخاص بك
    Ve ölmek üzere olan bir adamı... öldürmek gerçekten suç mu ? Open Subtitles وإذا كان أحد قتل رجل على وشك الموت، هل هذا حقا جريمة؟
    Seni o maçta gördüm. Buzda başka bir adama vurdun. Open Subtitles لقد شاهدتكَ في تلك المباراة لقد ضربتَ رجل على الجليد
    Botta bir adam vardı. Kahvaltı olarak sigara içmeyi severdi. Open Subtitles كان لدينا رجل على القارب أحبّ تدخين السجائر على الإفطار
    Botta bir adam vardı. Kahvaltı olarak sigara içmeyi severdi. Open Subtitles كان لدينا رجل على القارب أحبّ تدخين السجائر على الإفطار
    Bire bir ölçüde. Bu tankın önünde biseklete binen bir adam var ve kafasının üstüne bir ekmek sepeti. Herhangi yoldan geçen birine bu görüntü bir sorun yaratmıyor. TED أمام هذه الدبابة هناك رجل على دراجة وسلة خبز على رأسه. وبالنسبة لأي عابر فإنه لا يوجد أدنى مشكلة في الرسم.
    bir adam, zili çalmakta tereddüt ederek kapıda dikiliyordu. TED كان هناك رجل على الباب، يتردد في قرع الجرس
    Bu akşam yemekli vagonda masanızda bir adam varmış. Open Subtitles كان هناك رجل على منضدتك الليلة في عربة الطعام
    Kayalık bir yoldan 100 km hızla gidecek bir adam. Open Subtitles رجل على وشك القيادة نحو منحدر بسرعة 60 ميلا في الساعة
    Şimdi... Diyor ki "bir adam yanağına vurulduğunda, diğerini de dönmeli." Open Subtitles حين يصفعك رجل على خدك الايمن عليك أن تدير له خدك الايسر
    Bu gemide ilk kez bir adam öldü. Nedenini öğrenmek istiyorum. Open Subtitles لقد قُتِل رجل على هذه السفينة لأول مرة يا هولمان.و أنا أريد أن أعرف لماذا؟
    The Last Man on Earth'te önceki bölümlerde... Open Subtitles سابقا في اخر رجل على وجه الأرض
    The Last Man on Earth'ün önceki bölümlerinde... Open Subtitles سابقاً في "آخر رجل على وجه الأرض".
    Sadie, senin iskeleye 180 metre uzaklıkta bir adamın kafasını bulduk. Open Subtitles سايدي ، لقد وجدنا رأس رجل على بعد 183م من رصيفك
    'Az önce aldığımız bir haberi veriyoruz: 'Bu sabah, Marago Koyunun bir buçuk mil açığında bir erkek cesedi bulundu. Open Subtitles فى الصباح الباكر, تم العثور على جثة رجل على بُعد نصف ميل من خليج ماراجو
    bir adamı çizgide nasıl tutacağını iyi biliyorsun. Peter... Open Subtitles أنتي حقاً تعرفي كيف تبقي رجل على حافة كرسية
    Ölmek üzere olan bir adama gülmek uygun olmaz. Open Subtitles ليس من اللائق السخرية من رجل على وشك الموت.
    Unutmayacak. Uçakta bir adamla tanışmış. Open Subtitles لا ، لن تنسى الموضوع لأنها قابلت رجل على الطائرة
    Her bir kum tanesinin hayattaki her erkeği, ve ondan doğacak herşeyi gömecek gücü vardır. Open Subtitles كل حبة رمال سوف تعمر كل رجل على قيد الحياة أو كل رجل لم يولد بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more