Soğuk, kasvetli ve bir Fransız kolayca tünel vasıtasıyla erişebiliyor. | Open Subtitles | باردة وقاتمة ويسهل دخولها بواسطة رجل فرنسي من خلال نفق |
Bunun 250 yaşındaki bir Fransız'a dönüşmesiyle ne alakası var? | Open Subtitles | ما علاقة ذلك بتحوّله إلى رجل فرنسي عمره 250 عامًا؟ |
Biz Amerika'da suç işlemiş bir Fransız'ın bizim mahkemelerde yargılanmamasını hoş karşılar mıydık? | Open Subtitles | مع رجل فرنسي إرتكب جريمة في أمريكا؟ ألا يحاكم في محاكمنا؟ |
Herşeyden önce ben bir Fransızım. | Open Subtitles | واحد ، و مع ذلك ، دائماً رجل فرنسي |
-Buradayken Blandois adlı bir Fransızı görmüş olma ihtimalin var mı? -Gördüm. | Open Subtitles | هل لديكم رجل فرنسي يقيم هنا باسم "بلوندوا" ؟ |
Sonra bizim Fransız erkeği kalkmış ve "YAŞASIN FRANSA!" demiş ve atlamış. | Open Subtitles | أخيراً وقف رجل فرنسي وقال تحيا فرنسا وقفز |
Yine de Tanrı'ya şükür, Antoinette beyaz bir Fransız'la evleniyor. | Open Subtitles | مع الاسف اطونيت تزوجت من رجل فرنسي انيق. |
bir Fransız'la evli. Yani, kocası Fransız. | Open Subtitles | هي متزوجة من رجل فرنسي زوجها فرنسي الأصل |
Her zaman çok şık veya bir Fransız gibi görünürdüm. | Open Subtitles | سيكون مظهري من الطراز الأول, أو مثل رجل فرنسي |
Ben ve ortağım az önce ufak tefek bir Fransız tarafından şiddet gördük. | Open Subtitles | أنا و زميلي تعرضنا للعنف من قِبل رجل فرنسي قصير |
bir Fransız erkeğiyle yatağa girmişim. "The Crying Games" olayı. Brokeback Carter oldum. | Open Subtitles | لقد أقمت علاقة مع رجل فرنسي لعين , لقد خدعتني تماماً |
Ben ve ortağım az önce ufak tefek bir Fransız tarafından şiddet gördük. | Open Subtitles | أنا و زميلي تعرضنا للعنف من قِبل رجل فرنسي قصير |
Erkekmiş! bir Fransız erkeğiyle yatağa girmişim. | Open Subtitles | لقد أقمت علاقة مع رجل فرنسي لعين , لقد خدعتني تماماً |
O etrafta dolanan bir Fransız adamı ister mi dersin? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنه يمانع وجود رجل فرنسي عشوائي في الأنحاء ؟ |
Saçmalık. Siyahi bir Fransız'ı hatırlardım. | Open Subtitles | يا للسخريه , لم أكن لأتذكر رجل فرنسي أسود |
Belki zengin bir Fransız erkeği onları beslemek için satın alır. | Open Subtitles | ربما سيشتري لهم رجل فرنسي غني طعام العشاء. |
Öylesine bir Fransız değil anne. | Open Subtitles | إنه ليس رجل فرنسي عشوائي يا أمي |
Ben bir Fransızım. | Open Subtitles | أنا رجل فرنسي. |