Kahraman genç erkeklerimizin sıraya girip... ..erkekliklerini tehlikeye atacak bir iğne olmalarını isteyemem. | Open Subtitles | لن أطلب من شباننا الشجعان أن يقفوا في الطابور ليتلقوا حقنة تأخذ منهم رجولتهم |
Kendi kavgalarını çoğaltmak için erkekliklerini yarıştırıyorlar. | Open Subtitles | -إنه يتحدّى رجولتهم لتعزيز العدوان -هذا كلام المدربين، إنها طريقة المدربين في الحديث |
erkekliklerini odasında kilitli tutuyor. | Open Subtitles | إنها تُبقي رجولتهم مٌقيّدة في غرفتها |
Guardi'nin yazdıkları bir kadını doyumsuz, bir erkeği ise erkekliğinden şüphe ettirici gösterir. | Open Subtitles | كلام (جواردي) يجعل النساء لا تشعر بالرضى -و يجعل الرجال يشكون في رجولتهم -حقاً؟ |
Erkekler erkekliklerine güvenemez. | Open Subtitles | الرجال غير واثقين من قوة رجولتهم. |
olsaydı? Elbetteki tarihsel avantajlarından dolayı erkekler genelde günümüzde daha çoğa sahip olanlar, ancak çocuklarımızı farklı yetiştirmeye başlarsak o zaman elli senede, yüz senede, oğlanların erkekliklerini kanıtlamaya ihtiyaçları olmayacak. | TED | وبالطبع، بناء على هذا الامتياز التاريخي، فإن الرجال، في الغالب، هم من سيتقاضى أكثر اليوم، لكن إذا قمنا بتربية أبنائنا بشكل مختلف، فإنه خلال خمسون أو مائة سنة، لن يبقى هناك ضغط على الفتيان يحتم عليهم إثبات رجولتهم. |
Antik çağlarda Yunan savaşçıları, düşmanlarını küçük düşürmek için savaşlardan sonra ırzlarına geçer erkekliklerini alırmış. | Open Subtitles | المحاربون اليونانيون قديماً كانوا يتعدون على أسرى أعدائهمجنسيّاً،حتى يلحقوابهمالعّـار.. -و ليجرّدوهم من رجولتهم ... - أجلّ ، أفهم تصوّر الخزي .. |
erkekliklerini gösterirler. | Open Subtitles | و يظهر رجولتهم |
Sadece kendi erkekliğinden şüphe duyanlar. | Open Subtitles | من رجولتهم ـ صحيح |