En kötü ihtimalle, en iyi iki dostunla yolculuk yapmış olursun. | Open Subtitles | في أسوأ الحالا, أنت حصلت على رحله مع أفضل صديقين لديك |
Bu da bana, annenin yolculuk düzenlemesiyle ilgili güncelleme yapmam gerektiğini hatırlattı. | Open Subtitles | والذى يذكرنى أنا يجب أن أحصل على تحديث عن أخبار رحله والدتك |
Sana iyi yolculuklar demek ve bir imza almak için uğradım. | Open Subtitles | فقط توقفت لاتمتى لك رحله سعيده ربما احصل على توقيع |
Bolşoy balerinalarının bir gezisi! | Open Subtitles | توجد رحله بسعر منخفض لفرقة باليه البولشوى |
Kara bir kedi önünüzden geçti. yolculuğa kara kediyle başlarsanız | Open Subtitles | قطه سوداء ظهرت فى دربك لا يمكنك بدأ رحله عندما ترى قطه سوداء |
Çünkü bir daha bakım evine bir gezi daha istemiyorum. | Open Subtitles | لأنني لاأريد رحله اخرى الى تسهيل وسيلة الشباب |
Pekala, çok yumuşak bir uçuş olacak sanırım. San Francisco'ya kadar hava açık. | Open Subtitles | من المفترض ان تكون رحله هادئه يا سيد لويس |
- Her şey yolunda mı? yolculuk iyi miydi? - Burası çok harika. | Open Subtitles | أكل شىء على ما يرام أكانت رحله طيبة هذا أكثر من رائع |
yolculuk için hiç kimse dört bavul getirmedi | Open Subtitles | لا أحدُ يَجْلبُ أربع حقائبِ له وحده في رحله ابدا |
Haritaya göre... dört beş saatlik bir yolculuk bizi bekliyor. | Open Subtitles | .... طبقا للخريطه تنتظرنا رحله حوالي أربعه أو خمسه ساعات |
- Doğru. Geçebilirsin. İyi yolculuklar. | Open Subtitles | ـ تم التحقق, يمكنك ان تكمل, رحله طيبه ـ هايل هتلر |
Pekala, devam edin. İyi yolculuklar. - Heil Hitler! | Open Subtitles | ـ تم التحقق, يمكنك ان تكمل, رحله طيبه ـ هايل هتلر |
İyi yolculuklar. | Open Subtitles | . نتمنى لك رحله آمنه إلى منزلك |
Memlekete dönerken. Üniversite gezisi yani. Yunanistan'dan başladık. | Open Subtitles | أنا في طريقي للوطن، رحله للكليه لقد بدئنا في جريس |
Ya da hemen Detroid'de çok ihtiyatlı bir şekilde çok özel bir yolculuğa çıkabilirsiniz hemen. | Open Subtitles | او من الممكن ان تأخذي رحله مميزه جدا. هنا في ديترويت، سريه للغايه. |
Bu uzun bir süredir konuştuğumuz bir gezi. | Open Subtitles | انه انها رحله كنا نتحدث عنها منذ فتره طويله |
Pekala, çok yumuşak bir uçuş olacak sanırım. | Open Subtitles | من المفترض ان تكون رحله هادئه يا سيد لويس |
Bu hafta sonu kamp gezisine ne dersin? | Open Subtitles | ما رايكِ بعطله نهاية الاسبوع في رحله التخييم ؟ |
Giyiyorum, çünkü giyince 10 parmağımı da benimle geziye çıkmış kamp arkadaşlarımmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | بأنها مثل 10 أصدقاء في رحله تخييم. لهذا السبب أرتديها. |
En çok satan uzay kampına seyahat kazanıyor ve gerçek bir uzay mekiğine biniyor. | Open Subtitles | لأنه من يبيع الأكثر سيربح رحله الى معسكر الفضاء الخارجى ويحصل على مقعد فى مكوك فضاء حقيقي. |
Bir kare deniz yolculuğu fotoğrafı alalım ve sonra açılmaya hazırsınız ev halkı. | Open Subtitles | لنأخذ صوره جماعيه فقط ونتمى رحله سعيده ومن ثم الان نحن مستعدون ياشباب |
Senden hoşlandığım için şanslısın. Bu yaptığım en karmaşık yolculuktu. | Open Subtitles | انت محظوظه لانني احبك فهذه اكثر رحله غريبه قمت بها |
Derken, birden bir seyahate çıkıyor ve çantasını bırakıyor. Neden? | Open Subtitles | ثم فجأةً , تسافر فى رحله وتتركها , لماذا ؟ |
Fakat o yaz beraber büyük kanyonda bir rafting gezisinde boğuldular. | Open Subtitles | لكن هذا الصيف ذهبا في رحله نهريه و غرقا كليهما |
uçağa yer ayırmış. | Open Subtitles | لقد قامت بالحجز تليفونيا فى رحله جويه |
Mammoth'a kim gidiyor? Ben değil. | Open Subtitles | من الذى سيذهب إلى رحله الفيله ؟ |