"رحيله" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmeden
        
    • Gittiğinden
        
    • gittiği
        
    • gittikten
        
    • giderken
        
    • gitmesini
        
    • gitti
        
    • ölmeden
        
    • ayrıldıktan
        
    • kalkışın
        
    • Ayrılışından
        
    • gider gitmez
        
    Keşke gitmeden önce evlenseydik, ama bu önemli göreve yollandığı için memnunum. Open Subtitles كنت أتمنى أن لو كنا تزوجنا قبل رحيله ولكني سعيدة أنه بُعث في رحلة هامة
    Baban kolundaki saati gitmeden önce verdi. Open Subtitles لقد أعطاك والدك هذه الساعة كهديه قبل رحيله
    O Gittiğinden beri sanki ona sandığım kadar da bağımlı değilmişim gibime geliyor. Open Subtitles فقد أدركت منذ رحيله بأنى لست بذلك الإرتباط الكبير به كما كنت أعتقد
    Onun öncesinde ev, gittiği günkü gibi soğuk ve boştu. Open Subtitles وقبل ذلك كان المنزل خاوياً لقد كان كئيباً وفارغاً منذ رحيله
    Düşündüm de, o göçüp gittikten sonra belki seni teselli edebilirim. Open Subtitles بعد إعادة النظر، ربما أستطيع أن ألبي حاجتك بعد رحيله
    Ada macerası için şehirden giderken bazı gemileri ateşe verdi. Open Subtitles رحيله قد أذى كثيراً عندما ذهب لرحلته للجزيرة
    Annen ondan gitmesini isteseydi? Open Subtitles أن أرادت أمك رحيله
    O ayrıldıktan sonra, bazı çocuklar oraya gitti. Yaramazlık yaptılar. Open Subtitles بعد وقت قصير من رحيله بعض الأولاد ذهبوا إلى هناك وعبثوا بعض الشيء
    Fark eden tek şey, zavallı birinin ölmeden önce biraz huzur ve... Open Subtitles مايهم الآن هو أن يحظى الفتى المسكين ببعض الأمان والسعادة قبل رحيله
    Onunla hiç konuşmayacağım, gitmeden önce bana söylemedi bile. Open Subtitles لن أتكلم معه أبداً، لم يخبرني حتى قبل رحيله..
    gitmeden önce, şu gazeteci Helen Stark'la röportaj yapmış. Open Subtitles اكتشفت للتو قبل رحيله أجرى لقاء مع مراسلة آنسة
    Ama gitmeden önce, nasıl piyano çalınacağını öğretti. Open Subtitles لكن قبل رحيله علمّني كيف أعزف على البيانو
    gitmeden birkaç gün öncesine kadar, orduya katılacağından bile haberim yoktu. Open Subtitles أنا لم أعلم أنه كان يجب أن يذهب حتى قبل رحيله بأيام قليلة.
    Gittiğinden beri ondan haber almadığımızı da düşünürsek. Open Subtitles فضلاً عن عدم اتصاله بنا منذ رحيله قبل يومين
    Gittiğinden beri Tracy'yi geri getirmeye çalışıyorum ama gelmiyor. Open Subtitles أحاول أن أجعله يرجع, منذ رحيله, ولكنه لا يريد.
    gittiği için ona çok kızgın. Open Subtitles إنّها مستاءة جدّاً منه على رحيله
    Çocuk işaretlenmişti, muhtemelen gittiği gün. Open Subtitles تم تحديد الفتى ربما من يوم رحيله
    Düşündüm de, o göçüp gittikten sonra belki seni teselli edebilirim. Open Subtitles بعد إعادة النظر، ربما أستطيع أن ألبي حاجتك بعد رحيله
    Kusura bakma da buradan giderken nasıl bir surat ifadesi takındığını gördüm. Seninle aynı fikirde değilim. Open Subtitles آسفة، رأيت النظرة على وجهه ليلة رحيله من هذا المكان وتوسلت غيرها.
    Uğurluyor mu yoksa gitmesini mi geciktiriyor? Open Subtitles توديعه عن طريق تأجيل رحيله ؟
    - Londra'ya kaçtı. - Hiçbir açıklama yapmadan gitti. Open Subtitles ـ فهرب إلى لندن ـ نعم، تركنا ذلك الصباح من دون أي تفسير عن سبب رحيله
    Henry doğduğunda, dünyada ne habislik eksikse o, ölmeden icat etti. Open Subtitles كل الخسة التي لم تكن موجودة من قبل هنري السابع قد أخترعها قبل رحيله.
    Bu anî kalkışın komik olacağını mı düşündü sence? Open Subtitles أتظنين أن رحيله المفاجئ كان مضحكاً ؟
    Ayrılışından sonra onu bir daha görmedim. Open Subtitles بعد رحيله لم أراه مجددًا حتى يومًا هذا لم آراه قط
    - Asıl soru odasını, o gider gitmez mi aldın yoksa odasını aldığın için mi gitti? Open Subtitles هل إستوليتَ على غرفته بمجرّد رحيله أم أنه رحل بسبب إستيلائك على غرفته؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more