34 yaşımın 24'ünü bu çiftlikte çalışarak sana verdim, ve ben hem kalifiye hem de ucuz bir işçiydim. | Open Subtitles | عملت لـ24 عاماً من 34 لحسابك في هذه المزرعة أبي, تمتعت بيد عاملة رخيصة من النخبة |
İkinci Dünya Savaşından kalma İtalyan yapımı ucuz bir Mannlicher-Carcano tüfek... | Open Subtitles | البندقية , رخيصة من الحرب العالمية الثانية إيطالية الصنع ماركة كاركانو كانلشير |
Jessica'nın ailesinden ucuz bir bilet alabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع الحصول على تذاكر رخيصة من والد جيسيكا |
Dehidrasyon tabancasının ucuz bir taklidini bile yapmışsın. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك صنعت نسخة رخيصة من مسدس التجفيف الخاص به. كيف... ؟ |
Ne ucuz bir hediye. Bunu veren kimdi? | Open Subtitles | يالها من هدية رخيصة من كان ذالك |
Hayır, Bayan Lansdale, ucuz bir yazılım değil. | Open Subtitles | كلا سيدة (لأنسدال) إنها ليست قطعة رخيصة من البرامج |
Çocuk, Sears Roebuck'tan ucuz bir cep saati karşılığında onlara nehrin başladığı ve diğer beyazların görmediği kadar gümüş buldukları yeri gösterdi. | Open Subtitles | في مُقابل ساعة جيب رخيصة من شركة "سيرز وروبك" قام الصبي بإرشادهم نحو مصدر النهر هناك عثروا على كمية كبيرة من الفضة تفوق ما رآه أي رجل أبيض من قبل. |
ucuz bir Doğu Avrupa imitasyonu. | Open Subtitles | قطعةُ رخيصة من أوربا الشرقية |
Bir pazar stallından ucuz bir çift satın alabilirsiniz, | Open Subtitles | تستطيع شراء رخيصة من كشك |