Çöplerden çıkan kötü yemekleri görsen hayret edersin. | Open Subtitles | أعني، كنت سأشعر بالدهشة كيف رداءة الطعام من القمامة يمكن أن يكون. |
Gerçekten kalitesizdi. Katıksız çok kötü. | Open Subtitles | رواية رديئة حقاً مجرد رداءة صافية |
- Orada nasıl içki içebilirim?" der. - Fikrin şaşılacak derecede kötü. | Open Subtitles | أنت مُدهش للغاية في حجم رداءة أفكارك |
Ama bu saçmalık mantık olarak ordudan daha kötü. | Open Subtitles | لكن حججك الواهية بنفس رداءة حجج الجيش |
- kötü barut. | Open Subtitles | الأمر بخصوص رداءة المُفجر |
- kötü barut. | Open Subtitles | الأمر بخصوص رداءة المُفجر |
Daniel kadın zevkinin ne kadar kötü olduğunu öğrenmek üzere. | Open Subtitles | يكاد (دانيال) يكتشف مدى رداءة ذوقه في النساء. |
Ve Armstrong'un kızı tüm bu kötü şöhretten kaçmak için annesinin kızlık soyadını almış. | Open Subtitles | وغيّرت ابنة (أرومسترونغ) اسمها لاسم أمّها قبل الزواج للإبتعاد عن كلّ ما يخصّ رداءة السُمعة. |