Yüksek okula girmem için bana bir tavsiye mektubu yazdı. | TED | وكذلك كتب رسالة توصية لي للالتحاق بالدراسات العليا. |
Anlat. tavsiye mektubu çok makbule geçer. | Open Subtitles | أنا أتساءل فيما إذا كان بإمكانك أن تكتب رسالة توصية |
Nemesis için bir çözüm öne sürebilirsem, Henry senin için yazdığı gibi, benim için de bir tavsiye mektubu yazar ve birlikte gidebiliriz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت ربّما إذا توصلت الى حلّ لنميسيس هنري قد يكتب رسالة توصية كما فعل لكِ ونحن يمكننا الذهاب سوية |
Kimseye veda etmeme müsaade bile etmediler. Bana referans mektubu yazmadılar. | Open Subtitles | لمْ يدعوني أودّع أيّ أحد ، لم يكتبوا لي رسالة توصية |
Amerika vizem için referans mektubu almalıyım. | Open Subtitles | أريد رسالة توصية من أجل الفيزا الأمريكية |
Laptopumda benim için yazdığın harika bir öneri mektubu. | Open Subtitles | رسالة توصية مضيئة كتبتها لتوك لأجلي على حاسوبي |
14 tane referans mektubun vardı. | Open Subtitles | كان لديك 14 رسالة توصية |
Ramirez'le iletişime geçtiği telefon ve daha sonra O'Brien'ın cinayete sebebi olduğunu göstermek için tavsiye mektubunu yazdı. | Open Subtitles | الهاتف الذي استعمل للاتصال براميرز ثم كتب رسالة توصية التي علم انها ستبرهن ان |
Benim için bir tavsiye mektubu yazar mısınız? | Open Subtitles | اسمعي ، هل يمكنك أن ترسليلي رسالة توصية على بريدي الالكتروني |
Şimdi tek ihtiyacımız iş yeri açmış birinden bir tavsiye mektubu. | Open Subtitles | إذاً الآن كل ما نحتاجه هو رسالة توصية من أحد آخر يملك أيضاً مشروع عمل مبتدئ. |
Aslında, eğer yardımı olacaksa bir tavsiye mektubu yazmıştım ama eklemeliyim ki heceleme hatalarıyla delik deşik. | Open Subtitles | في الواقع، إذا كان هذا سيساعد كتبتُ لكِ رسالة توصية التي هي مليئة بالأخطاء الإملائية إضافةً على ذلك، |
Başvurumu tamamlamak için tek ihtiyacım bir tavsiye mektubu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أحتاجه لأستكمال طلبي هي رسالة توصية |
Tek ihtiyacın, iyi bir tavsiye mektubu. Tam formdasın. | Open Subtitles | ما تحتاج إليه هو رسالة توصية أنت جيد |
Jade'in annesi bir tavsiye mektubu yazacak. | Open Subtitles | استطيع أن أكتب رسالة توصية |
Ve işte başka bir tavsiye mektubu. | Open Subtitles | وهذه رسالة توصية أخرى |
- Bana referans mektubu yazmadın. | Open Subtitles | كان يفترض بك أن تكتب لي رسالة توصية |
referans mektubu yazmadığını söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنكِ لم تعطيها رسالة توصية |
Ona bir referans mektubu yazacaktı. | Open Subtitles | كان يكتب لها رسالة توصية. |
Laptopumda benim için yazdığın harika bir öneri mektubu. | Open Subtitles | رسالة توصية مضيئة كتبتها لتوك لأجلي على حاسوبي |
14 tane referans mektubun vardı. | Open Subtitles | كان لديك 14 رسالة توصية |
Ben tavsiye mektubunu Şeker Andy'den almayı düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر في رسالة توصية من متجر (أندي) للحلويات. |