Ama korucunun ofisine bir mesaj bırakabildim ve 911'le konuştum. | Open Subtitles | لكني تمكنتُ من ترك رسالة في مكتب الحارس، وأتصلتُ بالطوارئ، |
Ve bu keşfin arkasında çok önemli bir mesaj var. | TED | وهنا تأتي رسالة في غاية الأهمية خلف هذا الاكتشاف. |
Uzaylılardan gelen şişe içindeki bir mesaj bu, doğru mu? | Open Subtitles | إنها رسالة في زجاجة من الكائنات الفضائية أليس كذلك؟ |
Aşağıda sizi görmemi belirten bir not vardı. | Open Subtitles | وجدت رسالة في الأسفل تقول أن علي أن أقابلك |
Olay mahallerinden herhangi birinde bir not falan bulundu mu? | Open Subtitles | هل تم العثور على رسالة في أيّ من أماكن الجرائم ؟ |
Görünüşe göre biriniz girişteki dolap bölmelerine bir mektup bırakmış. | Open Subtitles | يبدو أن احدكم ترك رسالة في كل صناديق بريد الأعضاء |
Uzun süre kalınabilen otel zinciri Islip'den adınıza gönderilen bir mektup buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت رسالة في البريد المرسل إليك مِنْ إقامة طويلة المدى في فندقِ السلسلة في إيسليب |
Lütfen bip sesinden sonra mesajınızı bırakın. | Open Subtitles | رجاءً إجازة a رسالة في النغمةِ. شكراً. |
Ofisine bir mesaj bıraktım, ve geri arar dediler. | Open Subtitles | تَركتُ رسالة في المكتبِ وهم قالوا بأنّها ستتصل بنا. |
Yıldızlarda bir mesaj saklıydı ve karavan alması lazımdı mucizeyi görmemiz için bizi Great Lakes'e götürecekti. | Open Subtitles | لذا كانت هناك رسالة في النجوم، و كان يجبُ أن يشتري شاحنة سكنيّة و يقودنا إلى البحيرات العظيمة لكي نشهد المعجزة. |
Girişteki masada senin için bir mesaj buldum. | Open Subtitles | مهلا، كنت حصلت على رسالة في مكتب المدخول. |
Eğer bir bakır alaşımına, kendini etrafındaki metallerle kamufle eden bir mesaj gizleseydin oksitlenene kadar onu tespit edemezdin. | Open Subtitles | لو خبّأ المرء رسالة في سبيكة نحاس تندمج مع المعادن المحيطة بها، فلن تكون مقروءة إلّا حين تتأكسد. |
Polise sakın gitme Çünkü şişede bir mesaj var. | Open Subtitles | حسناً، لا أذهب إلى الشرطة .لأن هناك رسالة في الزجاجة |
Bizden bir adım önde olduğuna dair açık bir mesaj gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسل لنا رسالة في غاية الوضوح بأنه متقدم علينا |
Ve zamanı da müsait olma durumunuza göre bir mesaj atarak aşabilirsiniz, ve başka biri o mesajı kendi durumuna göre alabilir. | TED | وتمكنك أيضًا من اختصار الزمان من خلال ارسال رسالة في الوقت الذي يناسبك، ويمكن لشخص آخر قراءة هذه الرسالة في الوقت الذي يناسبه. |
Anne, defterimin arasında bir not var. | Open Subtitles | أمي,لدي رسالة في دفتري تقول أن عليكِ أن... |
- Şantiyede kamyonetime bir not bıraktı. | Open Subtitles | ترك لي رسالة في شاحنتي بموقع عملي |
Bir ay önce ondan bir mektup aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيت منها رسالة في الشهر الماضي |
Amanda, uzakta olduğu her gün için ona bir mektup yazdı. | Open Subtitles | وقامت "أماندا" بكتابة رسالة في كل يوم وارسالها له |
Lütfen sinyalden sonra mesajınızı bırakınız. | Open Subtitles | الرجاء ترك رسالة في لهجة. |
Lütfen sinyalden sonra mesaj bırakın. | Open Subtitles | أنا إما خارج المكتب أو بعيدا عن مكتبي. الرجاء ترك رسالة في صوت النغمة. |
Ve benim için de bu verici dubayı bulmak suya bırakılmış bir şişenin içinde mesaj bulmak gibiydi. | Open Subtitles | وهكذا، بالنسبة لي، وجدت أن العوامة كان مثل العثور على رسالة في زجاجة. |