"رسالتها" - Translation from Arabic to Turkish

• mesajı
• mesajını
• mesaj
• mektubu
• Mektubunu
• mektupta
• Mesajına
• Mektubunda
• mesajlarında
• yazmıştı

Sonra o da verdiği mesajı değiştirme ve değerini müşterilere aktarma sorumluluğunu alma yolunda adım attı.
وهكذا بدأت رحلتها بتحمل المسؤولية لتوصيل قيمتها للعملاء وتغيير رسالتها.

mesajı telefon şirketinin veri tabanında saklanmış.
تم تخزين رسالتها في نظام بيانات شركة الهاتف.

Ve arkadaşım doğal tarzını kabullendi, kendi sesini buldu ve mesajını değiştirdi.
لذلك تبنّت أسلوبها الطبيعي، وجدت رؤيتها المميزة وغيّرت رسالتها.

mesajını iletmek gerçekten de ona güç verdi.
وجدت حقاً الكثير من القوة والمقدرة في توصيل رسالتها.

Ölüm, yaşam destek ünitesinden daha kuvvetli bir mesaj verir.
النوبة القلبية رسالتها أقوى من دعم الحياة

Sınıf arkadaşlarından biri gönderdiği mektubu öğretmenine de gönderdi.
لهذا السبب تعلم بأنّ واحدة من طالبات الفصل .استلمتْ رسالتها وأرسلتها إلى المُعلم

Mektubunu alır almaz trene atladın.
وعندما تلقيت رسالتها لم تستطع أن تحصل على القطار بالسرعة الكافية

İki kez ölmüş kadın ve son mesajı.
المرأة التي ماتت مرتين و رسالتها الأخيرة

Her birim kendine gelen mesajı algılıyor -- mesela eksi 120 olsun. O açı kadar dönüyor ve konumunu kontrol edip bilgilerini yanındaki diziye geçiriyor.
كل وحدة تأخذ رسالتها -- إذن سالب 120. تدور بما يوافق ذلك، تتحقق مما إذا وصلت هناك ومن ثم تمررها إلى جارتها.

Eğer 'Apple' herkes gibi olsaydı, onların pazarlama mesajı şöyle olurdu. "Biz mükemmel bilgisayar yaparız.
وإذا كانت شركة " آبل " مثل باقي الشركات، وكانت رسالتها التسويقية تبدو كهذه : نحن نصنع حواسيب عظيمة.

Baumfree, Tanrının sesinin duyduğunu ve ona Kingston'ı terk edip kutsal mesajını başkalarıyla paylaşmasını söylediğini iddia etti.
ادعت بومفري سماعها صوت الرب، وأنه أمرها بترك كينجستون ومشاركة رسالتها المقدسة مع الآخرين.

mesajını iletmek için gazete otomatını kullanması hakkında birçok ipucu sunuyor.
لقد استخدمت ماكينة لبيع الصحف لأخراج رسالتها مما يعطينا فى الواقع الكثير عنها

Merhaba. Sigrid'nin arkadaşı olmalısınız, mesajını aldım.
مرحبا،لابد من انك صديق سيغريد لقد وصلتني رسالتها.

Bence yanılıyordu. Ama mesaj doğruydu. Birbirimizi kollamamız, birlik olmamız lazım.
لقد آذتنا، لكن أؤمن انها مخطئة لكن رسالتها كانت صحيحة

Telesekreterime bıraktığı mesaj şu:
في آلة الرد على المكالمات، هذه رسالتها:

Bu yüzden mi sana mesaj yolladı?
هل هذا ما قالته في رسالتها لك ؟

- Ama bu daha ilk mektubu değil mi?
-لكن أليست هذه رسالتها الاولى.. ؟ -سيكون استثناءً ..

mektubu perşembe günü aldım.
إستلمت رسالتها يوم الخميس الماضي

Mektubunu alır almaz trene atladın.
وعندما تلقيت رسالتها لم تستطع أن تنتظر لتحصل على القطار بالسرعة الكافية

Mektubunu sen de okudun.
لقد قرأت رسالتها

Bunu son mektupta da yazmıştı.
ذلك كان فى رسالتها السابقة أيضا

Teknik olarak, Mesajına geri döndüm.
لذا تقنياً , انا فقط رددت على رسالتها

Konuğumuz Mektubunda bir çok bilgi vermiş ama hastalığından bahsettiğini görmedim.
ضيفتنا زودتنا بمعلومات وافية في رسالتها لكن لم تذكر شيئاً عن كونها مريضة

Sonra tekrar mesajlarında kendisinden bahsediyor.
ثم مجدّداً، رسالتها تعرب عن نفسها.