"رشاوى" - Translation from Arabic to Turkish

    • rüşvet
        
    • rüşvetler
        
    • rüşvetleri
        
    Eğer işin içinde rüşvet varsa davayı bıraktığı için biri sinirlenmiş olabilir. Open Subtitles نعم، لو كان الامر يتضمن رشاوى قد يكون هناك شخص ما غاضب
    - Eski bir polis, rüşvet almakla suçlandığı için departmandan kovuldu. Open Subtitles أنه شرطي سابق أطلقت من قبل وزير بعد اتهامه بتلقي رشاوى
    Doc Durant'ten rüşvet aldığına dair ifade verecek bir Senatör var. Open Subtitles لدي سيناتور و الذي سيشهد بأنه أخذ رشاوى من الدكتور دورانت
    Böyle bilgiler asla bedava değildir. rüşvet ve ödemeler vardır. Open Subtitles معلومات كهذه لا تكون مجانية أبداً ثمة رشاوى ودفعات وراءها
    Polis memurları sokakta işportacılık yapanlardan rüşvet alıyordu. TED ضباط الشرطة كانوا يتقاضون رشاوى من الباعة المتجولين الذين كانوا يتجولون في الشوارع.
    Demek istiyorum ki devlete ait telefon şirketleri için çalışan kamu görevlileri telefon isteyen insanlardan rüşvet talep etti. TED أعني بذلك، أن جهات الدولة في قطاعات تزويد خدمة الهواتف طلبوا رشاوى من السكان الذين أرادوا اقتناء هواتف.
    12 yıllık Eyalet Ceza Hâkimi, bakmış olduğu üç cinayet davasında müsamaha göstermesine karşılık rüşvet aldığı iddialarıyla hüküm giydi... Open Subtitles مُحارب الجريمة للمحكمة الجنائية للدولة أُدين بالحصول على رشاوى في مقابل التساهل في ثلاث حالات قتل
    Buradaki makalede Kibler'ın kasım ayında rüşvet aldığı yazıyor. Open Subtitles الأن في هذه المقالة يُقال بأن كيبلر حصل على رشاوى في نوفمبر
    Şimdi, diğerlerinin rüşvet verdiğini biliyordun. Open Subtitles الأن أنت كُنت تعلم بأن المُجرمين الأخرين قدموا رشاوى
    Beni ihanetle suçladı, rüşvet almakla, hatta hukuk akademisinde hile yaptığımı söyleyecek kadar ileri gitti. Open Subtitles ,اتهمنى بالخيانة وانى اخذت رشاوى ,حتى انه وصل لحد القول انى غششت فى كلية الحقوق
    Melissa, babasının rüşvet aldığından bahsediyordu ben de bir şeyler mi saklıyordu diye merak etmeye başladım. Open Subtitles لا اعرف الابنة كانت تتحدث عن كون والدها يأخذ رشاوى
    rüşvet alma, yolsuzluk yapma ve komplo kurma suçlarından tutuklusunuz. Open Subtitles إنّكَ رهن الاعتقال بتهمة استلام رشاوى والفساد والتّآمر.
    Burada bir liste var ve yerel işletmelerden kimlerin rüşvet aldığını gösteriyor. Open Subtitles هذه قائمة, لأولئك الذي تلقوا رشاوى من الشركات المحلية.
    Burada bir liste var ve yerel işletmelerden kimlerin rüşvet aldığını gösteriyor. Open Subtitles هذه قائمة, لأولئك الذي تلقوا رشاوى من الشركات المحلية.
    Yozlaşmış politikacılara verilen rüşvet kayıtları, orospularının olduğunu ev, Open Subtitles سجلات رشاوى للسياسيين الفاسدين، حيث يضم المعاول له،
    İngiliz Havacılk Kurumu, ödemeler yapıldığı ancak bunların rüşvet olmadığı konusunda ısrar etti.. Open Subtitles شركة الصناعات العسكرية البريطانية اعترفت بأنها دفعت أموالاً ولكنها أصرت على أنها لم تكن رشاوى
    rüşvet alıyor, yıllardır onun için davaları çöpe atıyordun. Open Subtitles تحصل على رشاوى وتُسقط الدعاوى القضائية المُقامة ضده لسنوات
    Ve bu adamlar suçluları tehdit etmek ve rüşvet almakla suçlanmışlar. Open Subtitles واتهم هؤلاء الرجال من ابتزاز المجرمين، بتلقي رشاوى.
    rüşvet alıp bilgi paylaşmak yeminime... Open Subtitles يُعد هذا ضد حلفي القسم بأن أحصل على رشاوى أو أشارك شخصاً ما أى معلومات عن المرضى
    İptal edilmiş çekler, rüşvetler bu şey ana kaynaklar. Open Subtitles ايصالات ملغاة ، رشاوى هذا حمل رئيسي حقا
    Onlar insan rüşvetleri, seni iyi kalpli velet. Open Subtitles هذه الألعاب هي رشاوى للناس يا طيب القلب أيها الجاهل الصغير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more