Şundan bir yudum al da bana herşeyi anlat bakalım. | Open Subtitles | هنا , خذى رشفة من هذا وأخبرينى فقط كل شىء |
Hayır, hayır sorun değil. bir yudum almak istedim o kadar. | Open Subtitles | لا ،لا،الأمر على ما يرام لقد أردت رشفة من الشراب فقط |
Yabancılar birbirlerinden bir yudum su isteyebilirler. | TED | قد يسأل الغرباء بعضهم البعض عن رشفة من الماء. |
bir yudum al. Kralın iyi dilekleriyle. | Open Subtitles | ارتشف رشفة من الخمر مع تحيات جلالة الملك |
Bundan bir fırt aldımı, bir daha yiyecekleri düşünmüyor. | Open Subtitles | رشفة من هذا ولا تفكر ثانية فى الذرة |
Af Günü kitabı geri götürüyordum ama Af Günü, bir yudum pembe şarap içmiştim ve kitabı götürüp de veremedim. | Open Subtitles | كنت ذاهبا لإعادته في يوم العفو لكن في يوم العفو أخذت رشفة من نبيذ وأنا لم أنجح في إخراجه من المنزل |
Ağzımı temizlemek için bir yudum su içtim böylece çorbanın tadını daha iyi alabileceğim. | Open Subtitles | انا اريد سوى رشفة من الماء لتنظيف فمي حتى أتمكن من تذوق الحساء الخاص بك على نحو أفضل. |
Peki. Sana naneli mocha'mdan bir yudum verecektim ama... | Open Subtitles | حسناً كنت سأعطيك رشفة من شرابي بالنكهة المزدوجة النعناع والموكا |
Hayır, seninkinden bir yudum alırım. Geri dönmem gerek. | Open Subtitles | كلا, أنا فقط سآخذ رشفة من كوبك يجب أن أعود |
Joey, kahvenden bir yudum, pastandan da bir parça alabilir miyim? - Tamam. | Open Subtitles | جوي، هل يمكنني أخذ رشفة من قهوتك وقضمة من موفينيّتك؟ |
Şu anda tek ihtiyacım, midemi ısıtması için kahvenden bir yudum içmek. Keith! | Open Subtitles | أريد منك فقط رشفة من القهوة لتشعرني بالدفء في معدتي |
Bana hayatımın elli yılında, bir yudum bile yaban mersini içmemişken,neden buraya gelip yaban mersini suyu sipariş etmiş olacağımı söyle bakalım? | Open Subtitles | انظر في وجهي وأخبرني لماذا بعد عيشي 50 سنة دون شرب رشفة من عصير التوت البري، |
Yani bir sonraki hamle Russell'ın çavuşu tokatlaması. Tamam, şimdi şarabından bir yudum al. | Open Subtitles | لذا أعتقد أن اللعبة التالية راسل يهزم الفيل حسناً , الان , خُذى رشفة من النبيذ |
Öğle yemeğindeydik ve ona bir yudum kola ister misin, dedim. | Open Subtitles | كنا نتناول الغداء ، وسألته فيما إذ كان يريد رشفة من الكولا |
Af Günü kitabı geri götürüyordum ama Af Günü, bir yudum pembe şarap içmiştim ve kitabı götürüp de veremedim. | Open Subtitles | كنت ذاهبا لإعادته في يوم العفو لكن في يوم العفو أخذت رشفة من نبيذ وأنا لم أنجح في إخراجه من المنزل |
- Gazozumdan bir yudum alır mısın? | Open Subtitles | أتريدن رشفة من الصودا خاصتي؟ . لا يمكنني |
Bu yüzden mi kahvenden bir yudum bile almadın? Tükürme konusunda yalan söyledim. | Open Subtitles | ألهذا لن تقومي بأخذ رشفة من القهوة؟ لقد كذبت بشأن البصق. |
Büyük bir dilim turta veya az bir yudum şarap ister misin? | Open Subtitles | هل تود أن تضم إلينا من أجل قطعة كبيرة من الفطيرة أو رشفة من النبيذ؟ |
bir yudum su bile ikram etmediniz. Kaldı ki sert bir içkinin damlası olsun. | Open Subtitles | فلم تُقدم لنا حتى رشفة من المياه ناهيك عن قطرة واحدة من كحول. |
Sigarasından bir fırt çektim. | Open Subtitles | لقد أخذت رشفة من سيجارة داخل منزلي. |