Polis ses bombası attı ve kalabalığın üzerine biber gazı sıktı. | Open Subtitles | ألقت الشرطة قنابل صوتيّة و رشّت الغاز المسيل للدموع على الحشد |
Bugün püskürteci bilerek kasığıma sıktı. | Open Subtitles | حسناً، انصتوا لهذا اليوم رشّت عليّ الماء |
Kızımız beni sapık zannetti, ...bu yüzdende suratıma bir şişe sprey sıktı... | Open Subtitles | إبنتُنا حسبتني أترصّد بها لذا رشّت الفلفل على وجهي |
Kız, adamın gözüne bir şey sıktı. Sonra da kaçtılar. Ben de polisi aradım. | Open Subtitles | رشّت شيئاً على عينيه, فاتصلت بالشرطة |