"رصاصة من" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir mermi
        
    • bir kurşun
        
    • bir kurşunu
        
    • çıkan mermi
        
    • mermi çıkarmış
        
    Burada da 9 mm'lik tek bir mermi var. Kalbin etrafındaki keseyi delerek kan toplanmasına sebep olmuş. Open Subtitles وهنا، رصاصة من عيار 9 ملم ثقبت الكيس التأموري مسببة إندحاساً قلبياً.
    Kuyruk kısmı .24 kalibrelik bir mermi. Open Subtitles إنها رصاصة من نوع عقب القارب من عيار 264
    Balistik, kumarhaneden bir kurşun gönderdi. Open Subtitles أذاً,قسم المقذافية أرسلوا لي رصاصة من الكازينو
    Boynumdan bir kurşun çıkardı ve bir kaç atardamarı dikti... Open Subtitles أخرج رصاصة من رقبتي وقامبخياطةشُريانين..
    Çünkü süper güçleri olan bir adamı bir kurşunu havada yakalarken gördüğünü iddia ediyordun. Open Subtitles لأنك تدعي أنك رأيت رجلاً بقوى خارقة إختلس رصاصة من الهواء الرقيق
    Bak, bu Satürn 4B ek motoru, ve bizi dünyanın dışına fırlatır... silahtan çıkan mermi gibi... ayın yerçekimi bizi yakalayıp çekene kadar... ve bizi çevresindeki bir daireye sokar... buna yörünge denir. Open Subtitles هذه منصة ساتيرن 3 و منها سننطلق بعيدا عن الأرض بسرعة إنطلاق رصاصة من مسدس
    Buradaki doktor da göğüs boşluğundan aynı kalibreye sahip bir mermi çıkarmış. Open Subtitles و هذا الدكتور المتواجد هنا قال إنّه أخرج رصاصة من صدرك لها نفس عيار بندقية والدك
    Laboratuvar, BMW'de Daems'in silahına ait bir mermi buldu. Open Subtitles المختبر وجد رصاصة من دايمز في تلك السيارة
    Daha siz 911'i arayamadan elinizin içinden bir mermi geçirebileceğimi bildiğim gibi. Open Subtitles وبنفس الطريقة وأنا أعلم أنني يمكن وضع رصاصة من خلال يدك قبل أن تتمكن من الاتصال ب 911.
    Etten bir mermi yapmaya karar verdin. Open Subtitles لقد تمكنت من صنع رصاصة من اللحم
    Memur Davis'in silahından çıkan bir mermi şüphelinin tabancasının topuna yapışmış kalmış. Open Subtitles " رصاصة من سلاح الضابط " ديفس ضربت دوار المشتبه وأضرت الأسطوانة الضاغطة
    FBI ekibi araçtan bir mermi çıkarmış. Open Subtitles "فريق الإستجابة لجمع الأدلة الخاص بالـ " إف بي أي عثروا على غطاء رصاصة من الشاحنة
    Kocanın içinde olduğu uçak patlar ve birdenbire bombacının kafasına bir kurşun sıkmak istersin. Open Subtitles وكانت طائرة تنفجر مع زوجك على متن الطائرة. ثم كنت تريد رصاصة من الجاني اطلاق النار رأسه.
    Selina Başkan'dan kafasına bir kurşun yemek üzere ve hepiniz de işsiz ve evsiz kalmak üzeresiniz. Open Subtitles سيلينا على وشك أن تتلقى رصاصة من قبل الرئيس وأنت على وشك ان تكون عاطلا ومتشردا.
    Dün bu adamın kolundan bir kurşun çıkarmıştım. Open Subtitles إزالة رصاصة من ذراع الرجل أمس.
    Bu silahtan çıkacak bir kurşun da dahil mi? Open Subtitles هل يتضمن ذلك رصاصة من هذه البندقية؟
    Bu silahtan çıkacak bir kurşun da dahil mi? Open Subtitles هل يتضمن ذلك رصاصة من هذه البندقية؟
    Pepe'nin, bekçinin, gümüş bir kurşunu var. Open Subtitles حارس الغابة لديه رصاصة من الفضة
    Ve karnımdan bir kurşunu üzerime kusmadan çıkarttın. Open Subtitles وأنت سحبت رصاصة من حدسي دون التقيأ.
    Silahından çıkan mermi kovanları. Open Subtitles غلاف رصاصة من سلاحك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more