"رطب" - Translation from Arabic to Turkish

• ıslak
• nemli
• rutubetli
• ıslaktı
• nemliydi
• Sulu
• ıslandı
• sırılsıklam
• Nem
• soğuk
• boğucu
• bunaltıcı
• Islak bir
• nemlenmiş

Yani çok derin ve çok ıslak ve ben başarabileceğimi sanmıyordum.
اعني , انه عميق بشدة والماء رطب ولا اعتقد اني ساعبره

Gözlerini sil. Yüzünde ıslak olan her yeri sil.
لتمسحي عينيك ، لتمسحي أي جزء من وجهك إن شعرت أنه رطب

Bazen, tüm duyduğunuz yuvarlak, sert sesler bağrışmalar arasında... veya ıslak boğum birisi sizi nefessiz bıraktığında ve püskürttüğünde...
أحيانا لا تسمعون سوي أصوات الضربات العنيفه فوق الهتافات أو صوت مخنوق رطب عندما ينطق أحدهم لاهثاً توقف

Dolaylı yöntem, nemli kumaş ya da kağıdın pirinç hamuru kullanılarak balığa yapıştırılmasıyla başlar.
الطريقة الغير مباشرة تبدأ بلصق قماش أو ورق رطب على السمكة باستخدام الورق الرقيق.

Başkaları görmesin diye saklamak için de onları karanlık ve nemli bir yere koyardım.
و لكن كي أخزنها، كنت أخفيها و أحفظها في مكان رطب و مظلم كي لا يجدها أحد و يعرف بأنني أحيض.

Yağmur yağınca su basıyor, çok rutubetli ve elektrik bağlantıları çok kötü.
يفيض بالماء عندما تمطر تعرفون,انه رطب حقا و التمديدات الكهربائية فاسدة حقا

Günde 3 kez ilaç damlatılmalı. JellyBean yarım kap ıslak mama sever
الآن جيلي بين يحتاج إلى نصف طبق طعام جاف ونصف طبق لطعام رطب في آخر

Ormanda tek başında yürüyormuş ve ıslak bir şeye basmış.
كان يمشي وحيدا في الغابة ومن ثم, داس على شيء رطب

Her neyse. Bana tek gereken, yer çekimi, bir kova ve ıslak bir mendil.
لا يهم، كل ما أحتاج إليه هو الجاذبية ودلو ومنديل رطب

Burası biraz ıslak. Olmaz.
يمكنك ان تدعونا للداخل الجو رطب قليلا هنا

Ben pirinç yetiştirilen ıslak, yeşil, böcekli iklimlerde yürüyüş yapacak değilim.
حسناً، انا لن اسافر على الأقدام في مكان رطب واخضر و جو مجنون في مكان يزرع الناس به الأرز

Yüksek olduğu günlerde ise ıslak olur.
وفي أيام الرطوبة المرتفعة، سيكون الخبز رطب

Ayaklarımı ıslak kuma sokmayı.
وضع قدمي في رمل رطب. يجب أن يكون رطبًا. المرأة:

Bir bakalım, soğuk ve ıslak burun, cam gibi gözler, soluk kürk...
لنلقى نظرة عليك رطب و بارد أعين مستديرة فروة ممتلئة

Kuru mamadan ıslak mamaya geçirdiğimden beri, ...durmadan öttürüyor.
منذ أن استبدلت طعامه الجاف بطعام رطب بدأت رائحته بالتدهور

Beyniniz küçük elektriksel yükle dolu, nemli, biçimsiz bir kütledir.
إن دماغك جسم صغيرة رطب وغير متبلور، وهو مليء بشحنات كهربائية صغيرة.

Dar bir yere sok, tercihen nemli, itekle, tekrarla.
إدخاله في مكان ما ويفضل ان يكون مكان رطب وتركرارات

Uzaktan bakınca, burası soğuk, nemli bir bataklık gibidir.
من البعيد يبدو هذا المكان كمستنقع رطب بارد

Bu çocuklar, ses telleri için zararlı olan soğuk ve nemli bodrumlarda prova yapmaya mecbur kalıyorlar.
أولئك الرجال يجبرون للمزاولة في سرداب رطب الذي صعب على حبالهم الصوتية.

Bir soğuk ve rutubetli, bir sıcak ve hararetli oluyor.
بارد و رطب في نفس الوقت. ثم سيدفأ تدريجيا

İşte bu yüzden paltoların sadece biri ıslaktı. Sen!
ولذلك كان أحدهم رطب أنت

"Orman tam bir cehennem çukuruydu, hava iğrenç, berbat şekilde sıcak ve nemliydi.
كانت الغابة فظيعة للغاية الهواء ثقيل و ساخن و رطب

Fakat ben yulafımı çok kuru veya çok Sulu sevmem.
ولكني لا أحب العجين جاف جدا ولا رطب جدا

Hey V, kusura bakma postaların ıslandı.
هاي في آسف بريدكَ رطب

Meyve suyu şişesi kırılmış. Çantanın içi sırılsıklam olmuş.
علبة عصير فتحت في الداخل كل شيء رطب في الداخل

Islak kum artı Nem giderici eşittir çöküş demek.
رمل رطب مع مخفف الرطوبة يساوي انهياراً

Ve yağmur havayı daha boğucu yapıyor. - Bu hiçbir şey değil. - Tabii değil!
المطر جعل كل شيىء رطب - لآ يوجد شيىء بالخلف - طبعاً لآ يوجد شيىء-

Florida bu insanlar için yeterince sıcak ve bunaltıcı değil mi?
هل فلوريدا ليس حار رطب وحار، ويكفي لهؤلاء الناس؟

Eğer onlar için burası bir sığınak ise, Islak bir sığınak olacak.
إن كان هذا هو مأواهم فإنه حتماً سيكون مأوىً رطب.

Yakanız biraz nemlenmiş. Yeni duş almışsınız.
طوقكِ رطب بعض الشيء، لقد إستحممتِ مؤخراً