Galiba en korkutucu hayvana köpekbalığı diyeceksin. | Open Subtitles | افترض أنك ستخبرني بان .الحيوان هو الأكثر رعبا سمك القرش |
Şimdiye kadar yaptığım en korkutucu ameliyattı ve bir hata yaptım. | Open Subtitles | .و كانت هذه تعتبر الجراحه الاكثر رعبا التى اقوم لها |
Geçen seferki buluşmamıza göre şartlar daha az korkutucu. | Open Subtitles | الظروف أقل رعبا من آخر مرة إلتقينا ألا توافق على ذلك؟ |
Hikayelerin arkasındaki bir hayvan olarak Büyük beyaz, hep korkulan bir yırtıcı olacak. | Open Subtitles | يظهر كحيوان خلف الأسطورة يبقى القرش الابيض العظيم لا اقل منه رعبا كمفترس |
Sosyal kargaşanın olduğu vakitler.. ..güçlerini daha da artırmak için çeteler yaygınlaşmaya başlamıştı. Bunlardan en korkuncu Balta Çetesi'ydi. | Open Subtitles | مع الإضطرابات والفوضي في المدينة قامت العصابات بالإنضمام إلى عصابة الفأس الأكثر رعبا |
Son bölümde, saltanatlarının sona ermesinden hemen önce, nasıl evrimleşip, gelmiş geçmiş en korku verici yırtıcılar olduklarını göreceğiz. | Open Subtitles | في الحلقة الأخيرة سنرى كيف انه قبل نهاية زمنها بقليل طورت الديناصورات أكثر المفترسين التي مشيت على الأرض رعبا |
Kapılarını söktüm. Yani daha bi' korkutucu oldu. | Open Subtitles | لقد تركت الباب مقفلا لجعل الامور اكثر رعبا |
Bu kaçmayı beceremediğiniz duygular. Ve en korkutucu yanı ise belli bir zaman sonra buna karşı hissizleşiyor olmanız. Bu, size normal gelmeye başlıyor ve en çok korktuğunuz şey ise içinizdeki acı olmaktan çıkıyor. | TED | إنه صوت لا يمكنك تجاهله. إنّه شعور لا تستطيع أن تهرب منه، الجزء الأكثر رعبا هو أنّه بعد فترة من الوقت، تصبح مخدرا بذلك. يصبح من الطبيعي بالنسبة لك، و يصبح أكثر ما تخشاه ليس ما تعانيه أنت داخليا |
Yaptığımız en korkutucu şey buzun altına girmek. | Open Subtitles | الشيء الاكثر رعبا ً الذي نقوم به... هو النزول تحت الثلج. |
Sakladığım en korkutucu sır sensin. | Open Subtitles | الأكثر رعبا هيكل عظمي في خزانة ملابسي ... هو أنت. |
En korkutucu yanı ise bunun farkında bile olmaman. | Open Subtitles | واكثرشيء رعبا هو انك لا تدرك ذلك. |
Hayatımın en korkutucu 17 saniyesi, millet. | Open Subtitles | الأكثر رعبا 17 ثانية من حياتي، والناس. |
Ama tamamen dürüstçe konuşmam gerekirse hayatımın en korkutucu anıydı. | Open Subtitles | ... لكن إذا كنتُ سأتكلم بصراحة تامة كانت الحظة الأكثر رعبا في حياتي |
Belki daha da korkutucu olması gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما يجب أن يكون أكثر رعبا |
Eski Mısır'da en çok korkulan tanrısal varlıktı- Ölümün gerçek tanrısı. | Open Subtitles | كان الإله الأكثر رعبا في مصر القديمة، الإله الأصلي للموت |
8 Yüzyıl önce Moğollar Dünya'da en çok korkulan insanlardı. | Open Subtitles | قبل ثمانمائة سنة، المنغوليون كانوا الأكثر رعبا على الأرض |
Ancak bazı ruhlar, en çok korkulan hayaletler parayla satın alınamazmış. | Open Subtitles | لكن لبعض الأرواح، الأشباح أكثر رعبا من قبل الصينيين... ليس هناك يرشيهم. |
Canavarların en korkuncu. | Open Subtitles | من اكثر الوحوش رعبا |
bu muhtemelen en korkuncu. | Open Subtitles | هذا على الارجح الاكثر رعبا . |
Adı bilinmeyen bu çaylak Sultan arenaya korku salıyor. | Open Subtitles | المبتدئ المجهول سلطان خلق رعبا في الحلبة |
Tammy, bu şimdiye kadar yaptığımız en sorumsuz/korkunç şey olabilir. | Open Subtitles | تامي قد يكون هذا أكثر شيء فعلناه حماقة و رعبا |
Kapat tabii, bunu olduğundan daha da korkunç hale getir. | Open Subtitles | طبعا، دعينا نجعل الأمر أكثر رعبا مما هو عليه |