Bunu tekrar açmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من رغبتك في الخوض في هذا كله من جديد |
Claire, bunu yapmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | كلاير، هل أنتِ واثقة من رغبتك في فعل هذا؟ |
Mücadele ediyorsun çünkü gitmek istediğinden emin değilsin. | Open Subtitles | انتِ تكافحي لأنكِ لست متأكد من رغبتك في الذهاب |
Uzun süre bekledin, ...ki bu da isteğine ek olarak, onu öpmek için bir sebebin olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ،لقد إنتظرت لوقت طويل مما يوحي بأنك قبلتها لسبب ،وجيه ما .إلى جانب رغبتك في هذا |
Kendini takıma bu kadar erken göstermek istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثق من رغبتك في الظهور بالفريق مُبكراً ؟ |
Beni niçin görmek istediğinizi söyleseniz daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | أليس من الأفضل أن تخبريني عن سبب رغبتك في رؤيتي ؟ |
Bizden kurtulmak istemeni anlayabiliyorum, ve bana uyar. | Open Subtitles | انا اتفهم رغبتك في ان تتحرر منا لكن ان اشعر براحة لتلك الطريقة |
3 çayı isteğini yerine getirmek, bir an için dünyanın hala nazik olduğunu görmek, senin için bir rahatlama oluyor. | Open Subtitles | لذلك إنه تحرير لك لإشباع رغبتك في شئ ما كشاي بعد الظهر حيث يبدو حتى و لو للحظة أن العالم متحضر |
Aynı zamanda bütün yaşam isteğinizi de götürebilir. | Open Subtitles | ويمكن أن يعرّيك أيضا من رغبتك في العيش. |
Hey, bu eşyaları satmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة من رغبتك في بيع هذه الأشياء؟ |
Ama tekrar okula gitmek istediğinden söz ediyordun. | Open Subtitles | ولكن ،كنتي تتحدثين عن رغبتك في العودة إلى الدراسة. |
Devam etmek istediğinden emin misin? Çünkü bu yolun dönüşü yok. | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة من رغبتك في المضي قدماً لأنه لا يوجد تراجع بعد هذا ؟ |
Kendin olmayı istediğinden çok bahsediyorsun. | Open Subtitles | تتحدث كثيراً عن رغبتك في الاستقلال بنفسك. |
Hep sana bir yetişkin gibi davranılmasını istediğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | دائمًا ما كنت تتحدّث عن رغبتك في أن نعاملك كراشد |
Hep sana bir yetişkin gibi davranılmasını istediğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | دائمًا ما كنت تتحدّث عن رغبتك في أن نعاملك كراشد |
Gelme isteğine minnettarız ama geçen seferden sonra belki de yeteri kadar istedik senden. | Open Subtitles | اسمع، نحن نقدر رغبتك في القدوم ...لكن بعد المرة الأخيرة ربما طلبنا منك ما يكفي |
Onu öldürme isteğine rağmen Ra's ile olan düellonu tereddüt ettiğin için kaybettiğini anlatmıştın. | Open Subtitles | أخبرتني أنّك خسرت نزالك مع (رأس) لأنّك ترددت برغم رغبتك في قتله. |
Sınırlara ne kadar yakın yürümek istediğine bağlı aslında. | Open Subtitles | حسنًا.. هذا يعتمد على رغبتك في الاقتراب من الحافة |
Bunu bu şekilde oynamak istediğine emin misin? | Open Subtitles | أموقن من رغبتك في تحوّل اللعب على هذا النحو ؟ |
Reddetmesini neden istediğinizi söylediniz mi ona? | Open Subtitles | هل أخبرتها بالسبب وراء رغبتك في رفضها المنصب؟ |
Başsavcı bana mütevazi bir tören istediğinizi belirtmişti. | Open Subtitles | نقل إليّ النائب العام رغبتك في حفل أكثر تواضعاً. |
Bak, evliliğinin ilk haftasının kusursuz olmasını istemeni anlıyorum ama sizin aranızda çok kuvvetli bir bağ var. | Open Subtitles | انظري، أنا أفهم رغبتك في أن يكون أول أسبوع من زواجك مثالياً لكن أنتم يا رفاق لديكم حقاً علاقة قوية |
Acele etme isteğini anlıyorum, ama biraz sakin ol! | Open Subtitles | أستطيع أن أفهم رغبتك في القتال ولاكن يجب أن تهدأ الحق.. الحق .. |
Bayan Borden itibarınızı yeniden yükseltmeye çalışma isteğinizi anlıyorum. | Open Subtitles | آنسة (بوردين)، أنا أفهم رغبتك في محاولة تطهير سمعتك |