"رفضك" - Translation from Arabic to Turkish

    • reddetti
        
    • reddetmek
        
    • istemediğini
        
    • reddeden
        
    • ret
        
    • reddettikten
        
    • reddetmenizi
        
    • reddetme
        
    • reddetmen
        
    • reddetmeniz
        
    • reddedilmek
        
    • reddettiğini
        
    • reddedilmenin
        
    • reddedilmişsiniz
        
    TV programları seni çoktan reddetti sanıyordum. Open Subtitles اعتقد بأن معرض تلفزيون الحقيقة رفضك
    Evet, biri seni reddetmek için vakit ayırmış. Open Subtitles هذا يعني ان احداً ما أخذ وقتاً للتفكير في رفضك
    O yüzden neden direkt kızını görmek istemediğini söylediğin kısma geçmiyorsun? Open Subtitles فلمَ لا نتخطى لجزئية إخبارك إياي سبب رفضك مقابلة ابنتك؟
    Bloktaki Seni onunla yatmaya çalışırken reddeden yeni seksi baba. Open Subtitles الوالد الجذاب في الحي الذي رفضك حينما حاولتي إغراءه لا أحد يرفضني
    ret cevabını ertelemen duygusuz ve kaba bir şey olur. Nasıl bir sanat, nasıl bir mükemmellik? Open Subtitles انه سيكون غير مناسب تاخير رفضك. ماهذا الفن
    Sen N.S.A'deki işi reddettikten kısa bir süre sonraydı. Open Subtitles كان ذلك بعد فترة وجيزة بعد رفضك وظيفة في وكالة الأمن القومي
    Sanırım onu reddetmenizi iyi karşılamadı. Open Subtitles افترض انه لم يتقبل رفضك بشكل جيد لقد كان فى غاية الغضب
    Ebeveynlerin seni reddetti. Bütün hayatını,.. Open Subtitles رفضك أبواك، لذلك قضيت معظ حياتك
    Gördüğün üzre Andy seni reddetti. Open Subtitles فلا أستطيع مشاطرة التفاصيل معك كما ترى فقد رفضك (أندي)
    Ey Tanrım! Önceki çocuklar sizi reddetmek için kullandılar! Open Subtitles آه يا إلهي , سابقاً الشباب اعتادوا علي رفضك
    Çünkü kocana bebek bakıcılığı yapmak için bir iş gezisini reddetmek hiç de profesyonelce olmaz. Open Subtitles لان رفضك لرحلة عمل لأجل مجالسة زوجك هو امر غير مهني البتة
    Önce çocuğu istemediğini söyleyip yaygara koparıyorsun, sonra da çocuktan kurtulmaya hazır olduğunu sana söylediğinde böyle tepki veriyorsun. Open Subtitles تزعم رفضك للطفل، وحين تبلّغك أنّها ودّت التخلُّص منه...
    Adam gibi soru sordum sana. Dinle, Liv ile neden birleşmek istemediğini anlıyorum. Open Subtitles لديّ سؤال فحسب، أفهم سبب رفضك الاندماج مع (ليف)، اتّفقنا؟
    Sizi reddeden oğlunuzu suçlamak istiyorsunuz. Open Subtitles لكنك تريدين إلقاء اللوم على إبنُكِ الذي رفضك
    Onu ret etmen , zor kullanmasını gerektirecek. Open Subtitles رفضك له قد يضطره لاستخدام القوة
    Sen benim makalemi reddettikten sonra yayınladığın her şeyi okudum. Open Subtitles اتعلم,بعد رفضك لمنشوراتي قرأت منشوراتك كافة
    Beni reddetmenizi zarafet olarak algılıyorum. Open Subtitles أخدع نفسي أن رفضك هذا هو رقة طبيعية
    - Peki reddetme sebebim neydi? Open Subtitles حسناً، أخبرها فحسب بأنّ سبب رفضك لها لم يكن أنّك وجدتها غير جذّابة و ما كان السّبب؟
    Ve şu anda bilincin tamamen yerindeyken inatçı bir biçimde konuşmayı reddetmen de sanırım bu seni ya çok cesur bir Amerikan ya da ziyadesiyle aptal bir Amerikan yapıyor. Open Subtitles وبحكم رفضك الشديد للتكلم وانت بكامل وعيك اظن ان هذا يجعلك امريكياً ذو شجاعة كبيرة او,
    Bunun ışığında, askeri harekatı reddetmeniz özrünüzün başka bir belirtisi. Open Subtitles من هذه التصرفات رفضك للعمليات العسكرية دليل آخر على عدم مقدرتك
    Charlie tarafından reddedilmek ne demektir, iyi bilirim. Open Subtitles صدقني يا الن انني اتفهم شعور كيف تكون مجروحا لأن تشارلي رفضك
    Geçmişimizi ele aldığımızda armağanımı neden reddettiğini anlayabiliyorum. Open Subtitles أتفهّم سبب رفضك لي وضعًا بالاعتبار ماضينا.
    Çünkü şimdi reddedilmenin nasıl bir his olduğunu biliyor. Open Subtitles لإنه الان يعرف شعور ان يتم رفضك
    reddedilmişsiniz. Sonra orduyu denemişsiniz. Yine reddedilmişsiniz. Open Subtitles الي المارينز وتم رفضك وايضا الجيش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more