"رفوف" - Translation from Arabic to Turkish

• raf
• rafları
• rafı
• raflar
• rafa
• raflarında
• rafın
• raflara
• raflarının
• kitaplığında

İçinde yakılanların küllerini koyabilmek için yalnızca bir kaç raf varmış.
هنالك بضعة رفوف تحوي بقاياه المحروقة فحسب

Uçakları düşünürsen aklına yükseklik gelir, bu yüzden alttaki rafları eleyebiliriz.
وبتفكيرك بالطائرات، فإنّك تُفكّر بشكل عالٍ، لذا سنشطب الثلاثة رفوف السُفلية.

Sonra, elbette, bu deneyimler ve bu tarih ticaret amaçlı bir makinede çiğnenmiş, daha ilginç kılınmış heyecan katılmış ve satış rafı için kâğıda basılmış.
ثم بالطبع, تلك التجارب والتاريخ قضي عليها في الآلة التجارية, دخلت على الحياة وتدغدغت, على رفوف البيع

Kapıyı açtı ve penceresi olmayan 6 metreye 6 metre bir odaya girdik. Odada yerden tavana kadar uzanan raflar ve bu rafların her birinde Maya seramik koleksiyonunun parçaları bulunmaktaydı.
وفتح الباب , ومشينا الى نوافذ 20 في 20 قدما غرف مع رفوف تمتد من الارض الى السقف يزدحم كل رف بمجموعته من خزفيات المايا

♪ Uzaklar onun saçlarıyla kilitlendi ♪ ♪ Hatıraların rafa kalktı ♪
♪ مغلق بعيدا معها ♪ الشعر ♪ في رفوف الذاكرة ♪

Böylece, Amerika gibi bir ülke, market raflarında ve restoranlarında Amerikalı insanları beslemek için normalde olması gerekenden iki kat fazla gıdaya sahip.
فدولة مثل أمريكا لديها كمية طعام على رفوف متاجرها وفي مطاعمها تبلغ ضعفيّ ما هو مطلوب بالفعل لإطعام الشعب الأمريكي.

Neden hiç rafın yok?
لماذا لا يوجد لديك رفوف ؟

Kütüphaneci Etrurya literatürünü yeniden raflara dizmeme izin verecekti.
أمينة المكتبة كانت ستجعلني أرتب رفوف الكتب الأدبيه

- Neden raflarının üzerinde bir kupa yok?
لماذا رفوف كتبك لا تحوي جوائز؟

Babamın kitaplığında bulduğum bir kitap sadece.
هذا مجرد كتاب وجدته على رفوف أبي.

Sonra da Mart gelir ve ComputerLand'in elinde bir sürü boş raf olur.
ثم يأتي شهر مارس، والمتاجر ستحتوي على رفوف فارغة

Kartuş uçları için yeni raf etiketi lazım.
نحتاج اعلام رفوف جديدة للرفوف الأخيرة

Süpermarkette raf mı düzenleyeceksiniz?
نعود إلى تكديس رفوف المحال؟

Don'la birlikte yaşamaya başladığımızda, ayrı ayrı CD rafları almak zorunda kalmıştık, çünkü ben, Cd'lerimi aldığım yere geri koymazdım. O ise, her şarkının, her an, nerede olduğunu bilmek isterdi.
عندما انتقلنا انا ودون للعيش معاً، كان لابد من أن نجعل رفوف للسديات لأننا كنا نخلط أغانينا في ما بيننا

Kitap rafları da alfabetik sıralamaya göre düzenlemez.
إنهم بلا شك لا يرتبون رفوف كتبهم حسب الحروف الهجائية، صحيح؟

Çamaşır odamın rafları geldi.
رفوف غرفة الغسيل ...تم تسليمها

Bulaşık rafı alırsınız bir odayı ikiye bölmek için ortaya çarşaf asarsınız.
شراء رفوف للأطباق تعليق أغطية لجعل الغرفة الواحدة تصبح إثنان

Köpek gösterilerinden kazandığı üç rafı kaplayan kupaları varmış... ve bir grup en iyi erkek arkadaş resimleri.
لديها ثلاث رفوف من كؤوس عروض الكلاب في الداخل و مجموعة من الصور لصديق الإنسان المفضل

Büyük giysi dolapları ve ayakkabıları için özel raflar almak zorunda kaldılar.
تعيّن عليهم طلب مجموعة من خزائن الملابس الكبيرة بالإضافة الى رفوف مصممة خصيصاً لحفظ أحذيتها

Tamam. 80 GPUları şu duvara raflar hâlinde koyarım.
حسنا, سأضع 80 من وحدات معالجة الرسومات على رفوف في هذا الحائط

♪ Onları hareket ettirmek için rafa ihtiyacım yok ♪
♪ لا لا تحتاج إلى رفوف فقط لجعل 'م نقل تلك ♪

Fakat yazıhanenin raflarında ne kadar az kitap olduğu dikkatini çekti mi?
ولكن ألم تلاحظ قلة الكتب المرصوصة على رفوف المكتبة ؟

Kütüphanede rafın arkasından konuşma taktiğini yaptılar.
خدعة رفوف المكتبة هذه

Git, onları yüksek raflara koy o zaman. Seni kontrol ederim arada.
إذهبي وضعيهم في رفوف عالية سأتفقدكِ لاحقاً

Deponun raflarının dökülmesinin bir sebebi var mı?
-أهناك سبب لإنهيار رفوف المستودع؟