Mantıklı hareket edersek, hepsini bulma ve boğazlarını kesme fırsatı. | Open Subtitles | مع القليل من الحس سنعثر عليهم جميعا ونقطع رقابهم |
Biz rakiplerimizi sırtından bıçaklamaz düğünlerde boğazlarını kesmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نطعن ملوكنا في ظهورهم و لا نقطع رقابهم أثناء الزفاف |
Kurtulanları alıp, canlı olarak boyunlarına kadar gömmüşler. | Open Subtitles | أَخذوا الباقون على قيد الحياة ودفنوهم أحياء إلى رقابهم. |
Bu adamın ya kocaman ayak büyüklüğünde dişleri var ya da onların boyunlarına sivri demiryolu çubuklarını geçiriyor. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه أسنان بحجم القدم أو أنه يضع قضيب السكة الحديد في رقابهم |
Birbirlerinin boğazlarına sarılmalıydılar ama iyi görünüyorlar. Onlar iyiler. | Open Subtitles | يجب أن تكون رقابهم ملتفه حول بعضهم البعض، لكنهم يبدون بخير |
Ya da şu iki deniz subayı koşup beni yakalamaya çalışır ve onların üzerine düşerim sonra da boyunlarını kırmalarına sebep olurum,... | Open Subtitles | وهؤلاء المارينز الاثنين اللطفاء سيجرون محاولين التقاطي, وانا ساسقط عليهم واودي بهم الى كسر رقابهم |
Burada , Nevada eyaleti kanunlarına karşı gelmelerinden dolayı bu iki adamın boyunlarından ölene kadar asılmaları ... cezasını uygulamak için bulunuyoruz. | Open Subtitles | بواسطة السلطة المخولة لى فى ولاية نيفادا أنا أحكم على هؤلاء الرجال بموجب هذا بشنقهم من رقابهم حتى تسكن حركتهم |
Saçlarını kısa tutarak, düşmanlarının kendi saçlarından yakalayıp... boğazlarını kesmelerini engellemek için. | Open Subtitles | حتى يبقوا شعرهم قصيرا، حتى لا يتمكن أعداؤهم من الإمساك بهم في المعركة... ويقطعوا رقابهم. |
İçeri aldıklarımız boğazlarını kestiler. | Open Subtitles | الذين سمحنا لهم بالعوده قطعوا رقابهم |
Boyun eğmek yerine, kendi boğazlarını keserler. | Open Subtitles | بدلا من أن يقدم، وقطعوا رقابهم الخاصة. |
Franko'nun askerleri evimizin önünde onların boğazlarını kestiler. | Open Subtitles | رجال (فرانكو) نحروا رقابهم أمام عيني |
Kulaklarına, boyunlarına ya da meme uçlarına takabilecekleri şık şeyleri. | Open Subtitles | المواد الفاخرة التي يمكن أن يلبسونها في آذانهم حول رقابهم, خلال حلماتهم |
Ellerimi boyunlarına doluyorum keskin aletleri vücutlarına saplıyorum damla damla kanlarını akıtıyorum. | Open Subtitles | و أصابعى حول رقابهم و أدفع الأدوات الحادة فى أحشائهم حتى ينزفوا واحد تلو الأخر |
Kafalarını koparalım ve boyunlarına sıçalım! | Open Subtitles | دعونا نقتلع رؤوسهم ونتغوط أسفل رقابهم |
Seks kölelerinin boyunlarına bu harfi damgalardı. | Open Subtitles | كان يحفر على رقابهم كعبيد جنس له |
İğrenç siperler içinde boğazlarına kadar kusmuk içinde yaşadılar! | Open Subtitles | رقابهم مليئة بالقيئ منالخنادقالقذرة، |
Sıska boyunlarını kırabilirdim. | Open Subtitles | أنا أود ان أكسر رقابهم النحيلة |
Sonra da bir şekilde boyunlarını mı kırıyor ? | Open Subtitles | و بطريقة ما تحطم رقابهم ؟ |
Hemen boyunlarından ve ayaklarından taş bağlayın. | Open Subtitles | سلسلة لهم على حد سواء حتى مع حبل المشنقة حول رقابهم. |
Yıllar önce, hayvanlarını boyunlarından zincirleyip bir ağaca bağlayan sahtekâr polisi vurmuş. | Open Subtitles | قبل سنوات عديدة، أطلق النار على ذلك المخبر الأمني الذي ربط كل جماعة موكين من رقابهم وربطهم بهذه الشجرة |