Sanırım Hubie Marsten'i gördüm boynundan asılmış olarak. | Open Subtitles | أعتقد اني رَأيتُ هوبي مارستون مشَنْوق من رقبتِه. |
Belki o pis kamerayı da boynundan alıveriyorlar. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا يَزلقونَ تلك آلة التصوير السيئة مِنْ رقبتِه. |
William Maher boynundan ve sırtından tedavi gördü. | Open Subtitles | وليامماهرإستلمَعدد معالجةِ على رقبتِه وظهرِه. |
Ve onun minyatür, transistörlü bir versiyonu ise boynuna takılıyor. | Open Subtitles | و مصغر ,بنسخة ترانزيستور مُرَكَّبُ في رقبتِه. أَو هَلْ هذة رقبته؟ |
Şunu al, etrafından dola ve sonrada boynuna sar. | Open Subtitles | - موافقة. بالإضافة، وارد الذي ويَلْفُّه حول القاعدة وبعد ذلك وَضعتْها حول رقبتِه. |
şimdi Zardoozi Sareelerini boynuna dolayıp onu şehrin ortasında gezdirmek istiyorum. | Open Subtitles | إعصرْ ساري الـ "زاردوزي" حول رقبتِه واشْنقُه في مركز المدينة. |
Sonrasında tek hatırladığım, boynundan fışkıran kanlardı. | Open Subtitles | الشيء القادم أَعْرفُ، دمّ كَانَ فقط مُتَدفِّق خارج رقبتِه. |
- Hayır, hayır, boynundan. | Open Subtitles | - لا، لا، خلال رقبتِه. |
Norton Pratt'ı boynundan bıçakladım. | Open Subtitles | طعنتُ (نورتون برات) في رقبتِه |