"ركبوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bindiler
        
    • bindi
        
    • gittiler
        
    • trene
        
    • filikalara
        
    Bazıları Flint'in adamları, ama üçkağıtla gemiye bindiler. Open Subtitles نعم ،، فبعضهم رجال فلينت ولكنهم ركبوا السفينة بعد أن خدعونا
    Gibraltar'da gemiye bindiler. Sicilya'ya gidiyorlar. Open Subtitles ركبوا السفينة فى جبل طارق أنهم فى طريقهم الى صقلية
    Sabah kahvaltılarını ettikten sonra, kaldırımdan köşeye kadar yürüdüler ve büyük mavi bir otobüse bindiler. Open Subtitles بعد فطور جميل تمشوا في الطريق إلى الزاوية حيث ركبوا حافلة زرقاء كبيرة
    Onlardan dördü bir uçağa bindi. Open Subtitles أربعة منهم ركبوا على متن الطائرة
    Minibüsle kuzeybatı yönüne gittiler ama onları kaybettim. Open Subtitles ركبوا بشاحنة و اتجهوا إلى الشمال الشمال الشرقي وفقدتهم
    Bunu hallettiğimizi biliyorum ama, hatırlayacağın herhangi bir şey, söylediklerin yada trene hangi durakta bindikleri? Open Subtitles لكن هل تستطيع تذكر أي شيئ؟ أي شيئ قالوه أو فعلوه عندما ركبوا على متن القطار؟
    Topçular güverteye gelsin. Halatları filikalara bağlayın. Open Subtitles استدعى طاقم المدفعية للسطح و دع القوارب تجذبنا ركبوا الصارية على مؤخرة السفينة
    Onu başka bir kadını öperken gördüm, sonra da arabaya bindiler. Open Subtitles لقد رأيته يقبّل امرأه ثم ركبوا السيارة مع بعضهم
    Park alanına inen personeller Lupe'nin aile toplanması için tuttuğu otobüsü Lindsay'nin onları yemeğe götürmek için tuttuğu otobüs sanıp bindiler. Open Subtitles في ساحة المواقف, ركبوا الحافلة التي قامت (لوبي), باستئجارها لحفلة شمل عائلتها معتقدين أنّ (لينزي), قامت بحجزها لهم لأخذهم إلى المطعم
    Feribota. İspanya feribotuna bindiler. Open Subtitles ركبوا العبارة لأسبانيا
    Lenin 10 Nisan 1917'de, karısı Nadezhda Krupskaya, ...ve eski metresi Inessa Armand ve diğer Bolşeviklerle beraber Almanya'ya gitmek için trene bindiler. Open Subtitles يوم 10 أبريل 1917 ركبت زوجة (لينين) ، (ناديه كوربسكايا) وعشيقته السابقة (انيشا ارماند) ركبوا القطار متجهين لألمانيا ومعهم بوليشفيين اخرين
    Arkalarından kapıyı kilitlemeye gittim. Siyah bir cadilağa bindiler. Open Subtitles ركبوا سيارة "كاديلاك" مستأجرة
    Hyderabad otobusüne bindiler. Open Subtitles لقد ركبوا أتوبيس (حيدرأباد)
    Çocuklar servise bindi mi? Open Subtitles هل الأولاد في ركبوا الحافلة بعد؟
    Tüm yolcular bindi, efendim. Open Subtitles جميع الركاب ركبوا
    gittiler, gittiler, gittiler Open Subtitles جولة ، وجولة ، وجولة . . ركبوا
    Sonra da siyah bir araca binip gittiler. Open Subtitles وكلهم ركبوا في السيارة السوداء وذهبوا
    -Söylentiye göre Fil Adam'a benzemeyen bir grup bekar trene binmiş ve bar vagonunda bekarlığa veda partisi veriyorlarmış. Open Subtitles مجموعة رجال لا يشبهون "الرجل الفيل" ركبوا للتو ويقيمون حفل توديع عزوبية في عربة الحانة، ارتدي ملابسك
    Topçular güverteye gelsin. Halatları filikalara bağlayın. Open Subtitles استدعى طاقم المدفعية للسطح و دع القوارب تجذبنا ركبوا الصارية على مؤخرة السفينة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more