"رميتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • attım
        
    • attın
        
    • atmıştım
        
    • fırlattım
        
    • atarsam
        
    • attığın
        
    • fırlattın
        
    • Çöpe
        
    • döktüm
        
    • fırlatırdın
        
    • yere atarım
        
    Muhtemelen onu yere attım ve parçaladım. Open Subtitles أنا ربما رميتها على الأرض و ببساطة دست عليها
    Ortada saat-maat yok. Çöpe attım, gitti. Open Subtitles ما من ساعة، رميتها في سلة المهملات بالشارع
    Yatmayacaklardı. Onu onun göğüs uçlarına attım! Open Subtitles هم ما كانوا سينتهون في السرير رميتها في حلماته البشرية
    Ben dediğin gibi koştum! Sen topu yanlış yöne attın! Open Subtitles لقد ركضت كما قلت لي, ولكنك رميتها بعيدا عني
    O yüzden mi fotoğrafını yırtıp Çöpe attın? Open Subtitles لهذا السبب مزقت صورتها؟ و رميتها في القمامة؟
    Ama dışarıya kâğıt ve öteberi atmıştım, onların arasında olabilir. Open Subtitles كان هناك بعض الورق وأشياء أخرى رميتها ربما كانت بينها
    Sen o kadar zaman harcayıp emek dökmüşken ben kalkıp arabanın camından fırlattım. Open Subtitles أعني,لقد خصصت كل ذلك الجهد و الوقت لها و انا رميتها من نافذة السيارة
    Tanrı bana en güzel armağanı vermişti bense onu çıkarıp attım. Open Subtitles لقد أعطانى الله أغلى هديه لي وأنا رميتها بعيداً
    attım gitti, çöpçü sabah aldı. Gitti! Open Subtitles لقد رميتها وسيارة القمامة أخذتها هذا الصباح
    Hayır. İçinde bir şey yoktu. Bu yüzden çantayı olduğu gibi attım. Open Subtitles لا لم يكن بداخلها شيء لذا رميتها كلها بعيداً
    Bilmem. Çöp kanalından attım. Onun yerine kelepçe kullanırız. Open Subtitles لا أدري ، رميتها بحاوية النفاية، لنستعمل الأصفاد بدلاً منها
    Aldım elbette ama attım gitti. Onu anımsatacak şeyler istemiyorum. Open Subtitles بالطبع، ولكني رميتها لا أريد أي شيء يذكرني به
    Sanırım esrar piposu ve bir şişe çita uyuşturucusu ile beraber attım. Open Subtitles أظن أني رميتها مع وعاء الحشيش وعلبة من مهدئ الفهود
    Siktiğimin bebeğini yine yatakta buldum. attın sanıyordum. Open Subtitles وجدت هذه الدمية التافه في السرير مرة اخرى ظننت انك قلت انك رميتها
    Attık, sonra ben çöplüğe götürdüm sonra sen göle attın, en son da geri mi geldi? Open Subtitles إذا رميناها ، ثم أنا أخذتها الى مكب النفايات وانت رميتها في البحيرة ، وقد عادت؟
    Yani şimdi biz onu attık, sonra ben onu salak papaza götürdüm sonra sen onu göle attın ve o da geri mi döndü? Open Subtitles إذا رميناها ، ثم أنا أخذتها الى مكب النفايات وانت رميتها في البحيرة ، وقد عادت؟
    Takma olduğunu biliyordum, çünkü 86 numarayı yaptıktan sonra karavanın altına kendim atmıştım: Open Subtitles عرفت أنها اصطناعية لأنني كنت قد رميتها بنفسي تحت المقطورة بعد ارتكابي الرقم 86
    Evet, çekmecenin içinde. Alarm bizi uyandırmasın diye geçen gece atmıştım. Open Subtitles نعم, إنها في الدرج, رميتها ليلة الأمس هناك , ولهذا لم يوقظنا المنبه.
    fırlat, fırlat diye bağırdı ve tanrının verdiği tüm güçle zıpkınımı canavara fırlattım. Open Subtitles " لقد صرخ فى " أرميها وبكل القوه التى بداخل قلبى رميتها على الوحش
    El altından atarsam, belim alev alır ve alevler de göt deliğimden çıkar. Open Subtitles إذا رميتها بشكل مخادع فسوف يؤلمني ظهري وسوف يصل هذا الألم إلى مؤخرتي
    Sadece tahmin yürütüyorum, ama attığın kahve çekirdeklerini yemiş olabilir. Open Subtitles خمّن ، لقد تناول جميع حبات القهوة التي رميتها
    "At" dedim sana ama sen yüksekten fırlattın. Open Subtitles أنا طلبت منك أن تسلمها لي أنت رميتها مباشرة علي
    - Hatır, tuvalete döktüm. Open Subtitles رميتها في المرحاض
    Eğer bu bir kaç yıl önce olmuş olsaydı, onun yüzüne bir martini fırlatırdın ve işi orada bitirirdin. Open Subtitles لو أنّ هذا قبل سنوات قليلة لكنت رميتها بكوب "مارتيني"
    Al hemen, yoksa yere atarım. Open Subtitles خذيها الآن وإلا رميتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more