Demiryollarıyla bağlantıya geç. Onlara bunu rutin bir acil durum denetlemesi gibi göstermelerini söyle. | Open Subtitles | اتصل بالسكك الحديديه و قل لهم يفعلوا ذلك ليبدوا كما لو كان تفتيش طوارئ روتينى |
Böyle insanlar yaratıyoruz, düzenli ve rutin olarak yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بصُنع اولئك الأشخاص بانتظام وبشكل روتينى. |
Bu rutin bir incelemedir. Hiçbiriniz tehlikede değil | Open Subtitles | هذا فحص روتينى و لا يوجد اى خطوره عليكم |
Hurda teknesi, Yüzbaşım, rutin kontrol yapacağız. | Open Subtitles | قارب نفايات،سوف نقوم بفحص روتينى |
Bakın göreve ilk başladığım günlerde rutin bir çağrıya gitmiştim. | Open Subtitles | انظرى فى بدايتى كنت فى نداء روتينى |
Onlara rutin bir katliam için olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اخبرتهم اننى كنت اصعد لامتلاك روتينى |
-Karısı verdi. Bunun bir rutin arama olduğunu söyledim. | Open Subtitles | زوجته فعلت هذا اخبرتها انه امر روتينى |
rutin bir kontrolmüş. Torvalds çıldırmış. Şansları varmış. | Open Subtitles | -لقد كان فحص روتينى ولكن ترافلد فزع وكانوا محظوظين |
Olması gereken adil ve rutin kontrollerdi. | Open Subtitles | قاموا بتفتيش روتينى الى حد كبير. |
2. Birim rutin kontrol sırasında durdurmuş. | Open Subtitles | الوحدة 2 استوقفتها فى اجراء روتينى. |
Parsons rutin incelemeleri yapıyor. | Open Subtitles | بارسونز يقوم ببساطه باجراء تحقيق روتينى |
Bu listenin rutin bir tarafı yok. | Open Subtitles | -لا شىء روتينى حول تلك القائمة. |
Bu bir rutin. - Ve artık iyice tükendi. | Open Subtitles | إنه روتينى,و مجهد. |
rutin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | -كان ذلك روتينى. |
rutin bir değerlendirme. | Open Subtitles | ) التقييم روتينى |
Sadece rutin bir kontrol. | Open Subtitles | إنه أمر روتينى |